- Bizim ailemiz de matah değildi ama işte buradayız.Bu kadar yıldan sonra hâlâ konuşuyoruz. | Open Subtitles | عائلتنالمتكنمرتبطة, لكنمعذلك,ها نحنمعاًبعدكلهذهالسنوات, مازلنا نتحدث إلى بعضنا |
Madem onları tanıyorsun neden masanın arkasındaki ahmakla konuşuyoruz? | Open Subtitles | إذا كنت تعرفينهم، لماذا نحن نتحدث إلى هذا الأخرق الطاولة ؟ |
Scott Mccarty'yle konuşmalıyız. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث إلى سكوت ماكرتى إنه المسرب |
Teşhis koymadan önce hastayla konuşmamız gerekmez miydi? | Open Subtitles | ألا يجب أن نتحدث إلى المريضة قبل أن نشخص حالتها؟ |
Şu Yahudi herifle, Seidelbaum'la konuşalım, tamam mı? | Open Subtitles | ،علينا أن نتحدث إلى ذلك الرجل اليهودى ساديلبوم" , حسنا ً ؟" |
Kadir, yanlış kişilerle konuştuğumuzu söyledin. | Open Subtitles | قدير، أم، قلت كنا نتحدث إلى الناس الخطأ. |
Biz burada birbirimizle yüz yüze konuşuyoruz, uydular aracılığıyla değil. | Open Subtitles | هنا نتحدث إلى بعضنا البعض في شخص، وليس من خلال الأقمار الصناعية. |
Pat Farrell'ı anlamak için herkesle konuşuyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتحدث إلى أي شخص يمكن أن مساعدتنا في بناء صورة لبات فاريل. |
- İnanılmaz. -Yani biz üçüncü başkanın hologramı ile konuşuyoruz, | Open Subtitles | مذهل - إذاً نحن نتحدث إلى صورة ثلاثية الأبعاد - |
- İnanılmaz. -Yani biz üçüncü başkanın hologramı ile konuşuyoruz, | Open Subtitles | مذهل - إذاً نحن نتحدث إلى صورة ثلاثية الأبعاد - |
Seninle birlikte şerifle konuşmalıyız. | Open Subtitles | أنتَ و أنا يتعيّن أنّ نتحدث إلى مأمور الشرطة. |
Bunu yapabilecek bilgi ve imkana sahip herkes ile konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث إلى كل موظف لديه إمكانية الوصول، والمعرفة اللازمة للقيام بذلك |
Vincent Van Gogh ile konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث إلى فنسنت فان جوخ |
Kralla savaş hakkında konuşmamız gerek. Bu çok önemli. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث إلى الملك بشأن الحرب الأمر هام |
Çantada keklik gibi düşünemeyiz. Mahalledeki herkesle konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لا نستطيع الوثوق في الجميع ينبغي علينا أن نتحدث إلى جميع سكّان الشارع |
Şu Yahudi herifle, Seidelbaum'la konuşalım, tamam mı? | Open Subtitles | ،علينا أن نتحدث إلى ذلك الرجل اليهودى ساديلبوم" , حسنا ً ؟" |
- Biz Dr. Freedman'la konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نتحدث إلى الدكتور فريدمان |
Daha kiminle konuştuğumuzu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف حتى الذي نحن نتحدث إلى... |
Oradaki kızla konuşsak olur mu? | Open Subtitles | أيحري أن نتحدث إلى تلكَ الفتاه التي هنا؟ |
Şerif Bannerman'la ilçe binası önünde konuştuk. | Open Subtitles | نحن نتحدث إلى المأمور بانرمان خارج مبنى المحكمه |
Biz Jamie ve Darby gibi değiliz. Birbirimizle böyle konuşmayız | Open Subtitles | نحن لسنا (جيمي) و(داربي) لا نتحدث إلى بعضنا بهذه الطريقة |
Polislerle konuştuktan sonra, yine de Beyaz Kale'ye gideceğiz, öyle değil mi? | Open Subtitles | بعد أنت نتحدث إلى الشرطة سوف نذهب إلى القلعة البيضاء أليس كذلك؟ |
Birbirimizle bu şekilde konuşmuyoruz. | Open Subtitles | إننا لا نتحدث إلى بعضنا بهذه الطريقه |