"نتحدث بشأنه" - Translation from Arabic to Turkish

• Konuşacak
• bahsediyoruz
• konuştuğumuz
• konuştuğumuzu
• hakkında konuşuyoruz
• konuda konuşabiliriz

Yeteneği, ve bunu anladığınızda, belki o zaman Konuşacak bir şeyimiz olacak.
انه موهوب ،وعندما تعرفين ما معنى ذلك عندها ربما سيكون لدينا ما نتحدث بشأنه

Sanırım Konuşacak başka bir şey kalmadı.
أظن أنه لم يعد هناك ما يمكن أن نتحدث بشأنه ، إذاً

Öyleyse daha fazla Konuşacak bir şeyimiz yok. Hızı arttırıyorlar.
لذا افترض انه لم يعد لدينا ما نتحدث بشأنه إنهم يزيدون السرعة

Ondan mı bahsediyoruz?
؟ أهذا ما نتحدث بشأنه ؟

Geçen konuştuğumuz şeyi, rehabilite olan seks suçluları ile konuşmayı.
الأمرُ الذي كنّا نتحدث بشأنه عن الإجتماع مع الناس الذين يساعدون المعلّين جنسياً

Ne konuştuğumuzu hatırlıyor musun?
أتذكر ما كنا نتحدث بشأنه ؟

Hepimiz bunun hakkında konuşuyoruz. Sanmıyorum.
نحن جميعاً نتحدث بشأنه . أنا لا أعتقد ذلك

Beni yine aşağılıyorsun. Konuşacak bir şeyimiz kalmadı.
أهنتني مجدداً، لم يعد لدينا ما نتحدث بشأنه

Konuşacak bir şeyimiz yok, Yüzbaşım.
لا يوجد لدينا ما نتحدث بشأنه , كابتن

Eminim Konuşacak bir şeyler buluruz...
...حسناً, متأكدٌ أننا سنجد أمرٌ ما كي نتحدث بشأنه

Bebek olayını. Konuşacak bir şey yok.
امر الاطفال ليس هناك شي نتحدث بشأنه ؟

- Tamam o zaman, Konuşacak bir şey yok.
رائع ، ليس هناك ما نتحدث بشأنه

Konuşacak bir şey yok.
لا يوجد ما يستحق أن نتحدث بشأنه

Harika. Aslında Konuşacak çok şeyimiz var.
عظيم ثمة الكثير لكي نتحدث بشأنه

Daha fazla Konuşacak bir şey yok.
لا يوجد أي شيء آخر نتحدث بشأنه

Konuşacak bir şey yok. Şirket benim.
لا يوجد ما نتحدث بشأنه إنها شركتي

Konuşacak bir şeyimiz yok.
لا يوجد شيء نتحدث بشأنه

O halde Konuşacak başka bir şeyimiz yok.
إذاً لا شيء بيننا نتحدث بشأنه

Neyden bahsediyoruz?
ما الذى نتحدث بشأنه هنا ؟

Kelly. Cidden, neyden bahsediyoruz?
كيلي) حقاً مالذي نتحدث بشأنه ؟

Ve konuştuğumuz için de çok mutluyum.
وانا ممتنة جدا ان هذا ما نتحدث بشأنه

Ne konuştuğumuzu biliyoruz.
-نحن نعلم مالذي نتحدث بشأنه

Ne hakkında konuşuyoruz?
ما الذي نتحدث بشأنه هنا يا(ويلز) ؟

Ben sadece... o evde yaşıyorum ve belki bu konuda konuşabiliriz diye düşünmüştüm.
انا فقط... اقيم في البيت ،الذي سبق واقمتِ فيه وفكرت انه ربما نتحدث بشأنه