Her zaman belirsizlikler karşısında kararlar alıyoruz. Kelimenin tam anlamıyla her zaman. | TED | نحن نتخذ القرارات في مواجهة الشك طوال الوقت، حرفياً في كل الوقت. |
Biz gerekli tüm önlemleri alıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نحن نتخذ جميع الإحتياطات الازمة، أليس كذلك؟ |
Hepimizin bildiği gibi, grup içerisinde karar verdiğimizde işler her zaman yolunda gitmiyor. | TED | ونعلم جميعا أنه عندما نتخذ القرارات بشكل جماعي، فإنها لا تكون دائما صائبة. |
Ülkemizi korumak için, bir an önce önlem almalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى أن نتخذ فوراً إجراءات لحماية بلدنا |
3.14159265358979 -- Reggie Watts: Eğer bir şeyler yapacaksak, sadece bir karar vermemiz lazım. | TED | 3.14159265358979 ريجي واتس: إذا كان علينا أن نفعل شيئا، علينا فقط أن نتخذ قرارًا. |
Hayır, şu anda hiç bir karar almamız gerekmiyor. Çocukların testlerinin sonucunu yarın alacağız. | Open Subtitles | لن نتخذ أي قرار الآن سوف نسمع نتيجة الفحص غداَ |
Bazen iyi sebepler için kötü tercihler yaparız. | Open Subtitles | أحياناً نتخذ خيارات سيئة لاجل أهداف أسمى |
Anlattı. Bu fevri kararları alıyoruz ve tek yaptığımız insanları üzmek oluyor. | Open Subtitles | لقد اخبرتنى، هذا يبدو وكأننا نتخذ قرارات متسرعة و ينتهى بنا المطاف بايذاء الأشخاص الأخرين |
Ama inceleyebileceğimiz her şeyi alıyoruz. Peki siz? | Open Subtitles | لكننا نتخذ كل ما في وسعنا لتحليله وماذا عنك؟ |
Bu yüzden onu ciddiye alıyoruz. | Open Subtitles | بالتاكيد. هذا هو السبب في أننا نتخذ هذا علي محمل الجد. |
Hayatımızın her aşamasında gelecekte olacağımız kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyecek kararlar alıyoruz ve sonunda o kişi olduğumuzda çoğu zaman aldığımız kararlardan pek de mutlu olmuyoruz. | TED | في كل مرحلة من حياتنا نتخذ قرارات ستؤثر بشكل عميق على حياة الشخص الذي نتحول إليه، ثم عندما نصبح هذا الشخص، في بعض الأحيان قد لا نكون موفقين في هذه القرارات. |
Doğru. Biz de bu yüzden her türlü tedbiri alıyoruz. | Open Subtitles | لهذا نحن نتخذ 'حتياطات أمنية شديدة |
Bütün bilgiler önümüze gelmeden önce kesin bir karar vermeyeceyiz. | Open Subtitles | لن نتخذ أي إجراء حتى حتى تكون كل المعلومات أمامنا |
Efendimiz, bu beklenmedik ziyaret bizi bir karar almaya mecbur bırakıyor. | Open Subtitles | يا سيدي، هذه الزيـّارة غير متوقعة يُـلزمنا الآمر أن نتخذ قراراً |
Ki bu yüzden bazı önlemler almalıyız çünkü oyuna geldik. | Open Subtitles | ولهذا يجب أنّ نتخذ بعض الإحتياطات لأنّنا تم التلاعب بنا جميعاً |
Yani demem o ki eğer evleneceksek bu tür kararları birlikte almalıyız. | Open Subtitles | أقصد , إذا كنَّا سنتزوج فيجب أن نتخذ هذه القرارات معاً |
Her birimiz hayatımız boyunca değişim geçiririz, bu değişimle karşılaşınca da çoğu zaman bazı zor kararlar vermemiz gerekir. | TED | كل فرد منا يواجه تغيراتٍ في حياته، وغالباً عندما نكون مجبرين على هذه التغيرات، يصبح علينا أن نتخذ بعض القرارات الصعبة. |
Fishlerin başı olarak, karar vermemiz lazım. | Open Subtitles | بصفتنا كبار جماعة سمك يجب أن نتخذ قرارا الآن |
Böyle kararları birlikte almamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن من المفترض أن نتخذ قرارات مثل هذه سوية |
Sadece bu kararı yeniden almamız lazım. | TED | بل ينبغي علينا أن نتخذ قرارات جديدة. |
Bazen doğru yere gitmek için yanlış seçimler yaparız. | Open Subtitles | أحياناً إننا نتخذ قرارات خاطئة للبلوغ إلى المكان الصحيح. |
Şimdi eklemek istediğin başka birşey var mı raporuna... nihai kararımızı verebilmemiz için! | Open Subtitles | الآن، أهناك أي شيء تود إضافته للسجل الرسمي قبل أن نتخذ قرارنا النهائي؟ |
Çünkü başka bir yerde, bir Paralel Dünyada, tam tersi kararı veririz. | Open Subtitles | لأنه في مكانٍ ما في أرض موازية نتخذ الخيار العكسي. |
Bilirsiniz, her gün seçimler yaparken, mutlak bir seçim özgürlüğüne sahibiz der. | Open Subtitles | أتعلمون، عندما نتخذ قرارات الحياة اليومية، فإن لدينا حرية مطلقة في الاختيار |