Yani, bize baksana, haşin bir aile gibiyiz, takılıyoruz ve el sıkışıyoruz ve güreşiyoruz her tarafta. | TED | اقصد, انظري إلينا نحن عائلة مترابطة نتسكع, نصافح ايداينا, ونتصارع في الجوار |
O kadar uzun zamandır beraber takılıyoruz ki birbirimize benzemeye başladık. | Open Subtitles | لقد كنا نتسكع طويلا سويا حتى بدأنا نشبه بعضنا البعض "نتسكع"? |
Geçen gece güvenli evinde takılıyorduk ve plaklarının oraya gitti. | Open Subtitles | كنا نتسكع في مخبأه الليلة الماضيه ثم ذهب الى اسطواناته |
- Sadece işten sonra takılmak istiyor. - Bar 02:00'de kapanıyor. | Open Subtitles | تريد فقط أن نتسكع بعد العمل يتم إغلاق الحانة الساعه 2: |
Hadi takılalım" mı demeliyim? | Open Subtitles | مرحبا , نحن اقارب هل لنا ان نتسكع سويا ؟ |
Bu ilk görüşte aşktı ve sonra takılmaya başladık. | Open Subtitles | كان حباً من النظرة الأولى وهكذا، بدأنا نتسكع |
İşte bu yüzden, kış balosunda da birlikte takılmalıyız. | Open Subtitles | ولذلك يجب أن نتسكع مع بعضنا البعض,في حفلة الشتاء الرسمي |
Genelde burada takılıyoruz, efendim. | Open Subtitles | هذا هو المكان اين تود ان نتسكع بالخارج يا سيدى |
Ben ve arkadaşım, birlikte uzun süredir takılıyoruz, ve... bütün bu zaman boyunca, kendime durmadan bunların gerçekten bir şey ifade etmediğini söylüyordum. | Open Subtitles | أنا و صديقي نتسكع منذ مدة و كنت أقول لنفسي |
Yani sadece takılıyoruz. | Open Subtitles | سأفصل بين الأمرين أنا أعني، نحن نتسكع فقط |
Boş arsada takılıyorduk ki, bu gelip durunca hepimiz ona bakmaya başladık, tamam mı? | Open Subtitles | نعم, لقد كنا نتسكع في الاسفل في ارض فاكنت وقالت انها تسحب في ابرة قديمة قليلا وصغيرة, اليس كذلك؟ |
Yüzme antrenmanından sonra, etrafta takılıyorduk. Bir adam geldi. | Open Subtitles | لقد كنا نتسكع بعد تمرين السباحة و هذا الشخص الغريب جاء إلينا |
ve- ve biz de muhabbet ediyorduk, takılıyorduk, bilirsin, bana gitarda bazı şeyler gösteriyordu, | Open Subtitles | و كنا نتحدث و نتسكع و كان يريني بعض الامور , على الجيتار |
Cumartesi günü bir kaç arkadaş Scrabble oynamak ve beraber takılmak çok hoş. | Open Subtitles | هذا جميل نتسكع يوم السبت ونلعب لعبة الخربشة زوج من الشباب يسترخون |
Biz takılalım diye birçok şeyi erteledim ben. | Open Subtitles | لقد لغيت الكثير من الهُراء من أجل هذا لكي نستطيع فقط أن نتسكع. |
Tekrar arkadaş olduk. - Birlikte takılmaya başladık. | Open Subtitles | تواصلنا مُجدداً وأصبحنا صديقَين .. وبدأنا نتسكع سويّاً, وفي يوم ما |
Bu adamla daha çok takılmalıyız. | Open Subtitles | على ما يبدو يجب ان نتسكع مع هذا الرجل كثيراً |
Yoksa burada öylece takılıp, vücutlarımız hakkında sohbet mi edelim? | Open Subtitles | او يتعين ان نتسكع هنا فقط ونتحدث عن اجسادكما ؟ |
Fakat Jenny benim arkadaşımdı, biz de okul çıkışları ve hafta sonları sık sık takılırdık. | TED | لكن كانت جيني صديقتي وكنا نتسكع سويًا بين الحين والآخر بعد المدرسة وفي عطلة نهاية الأسبوع. |
Yeni bir grubumuz var ve sonsuza kadar birlikte takılacağız. | Open Subtitles | فقد أصبح لدينا شلة جديدة وسوف نتسكع مع بعضنا البعض إلى الأبد |
- Ama takıldık. Birlikte birkaç dersimiz vardı. - Yalancı! | Open Subtitles | ولاكننا نتسكع مع بعض لأن لدينا بعض المواد المُشتركة أبي |
Çağrılarıma yanıt vermedin, biz asla öylesine takılmadık. | Open Subtitles | انتِ لم تجاوبي مكالماتي .. نحن لا نتسكع ابداً |
- Gel hadi, biraz daha takılabiliriz. - takılmak mı? | Open Subtitles | ـ تعال ، يمكننا أن نتسكع قليلاً ـ نتسكع؟ |
Bak,beraber takılmayı denedik, beraber çalışmayı denedik, ama işte ... | Open Subtitles | أقصد ، بأننا حاولنا أ نتسكع مع بعض وحاولنا أيضا ، أن نعمل مع بعض .. وبدأ الأمر |
Sonra ekibine katılırız ve belki de onun evinde Takılırız. | Open Subtitles | وبعدها ننضم إلى جماعتها وربما نتسكع في منزلها |
Çok sakin bir grup, baskı yok. takılıyor, sorunlardan bahsediyoruz. | Open Subtitles | ها ، أنه فقط أمر مسلي لا ضغوط فقط نتسكع مع بعضنا ، و نتحدث في بعض المواضيع |