"نتمتع" - Translation from Arabic to Turkish

• tadını
• zevk
• harcarız
• eğlenelim
• eğleneceğiz

Böylesi güzel bir restoranda gecemizin geri kalan kısmının tadını çıkaralım.
الآن دعينا نتمتع ببقية ليلتنا الخارجية في هذا المطعم الجميل جداً

Bu, bugün tadını çıkardığımız yepyeni bir yaşam tarzını yaratan ölülerin haritası. Çok teşekkür ederim.
هي خارطة الوفيات التي يرجع الفضل في رسمها إلى تكوين نمط حياتي حديث, الحياة التي نتمتع بعيشها اليوم. وشكراً جزيلاً

Hepimiz buradaki içkilerin tadını çıkarıyoruz ...ama o çok pis koku getiriyor.
كلنا نتمتع بمشروباتنا هنا لكنه يجلب مثل هذه الرائحة الكريهة.

Bu soruşturmadan zevk almamamız için bir sebep yok.
ليس السبب بأننا لا يمكننا أن نتمتع بهذه المقابلة

Özel bir Savcı Yardımcısının ziyaretinden zevk aldığımızı görüyorum.
أرى أننـا نتمتع بزيـارة مميـز من مسـاعد محـامي الولايـة

Bu saydığın adamların hepsini öldürür sonra da hazineyi harcarız.
نقتلهؤلاءالأفراد, وبعد ذلك نتمتع بالثروة

Hazır Süper Max içmişken etkisi geçene kadar eğlenelim.
سنحظى ببعض المتعة معاً وحيث أننا نتمتع بطاقة هائلة

Bu akşam çok eğleneceğiz.
يا بنات , يمكننا أن نتمتع كثيراً في المدينة

Oyundan önce, sekiz yıllık Basil Hayden'in(viski) tadını çıkarabiliriz. O ne bilmiyorum ama olur!
قبل اللعبة، نحن يمكن أن نتمتع ببعض باسل هايدينس بعمر ثمانية سنوات

Bak, işe başlamaya sadece birkaç günümüz var. tadını çıkarmaya bakalım.
تبقت بضعة ايام قبل ان نعود الى العمل فهل نستطيع ان نتمتع بهم

Gecemizin tadını çıkaralım.
اتصلت فيهم مرتين دعنا فقط نتمتع باليلتنا

Ama şimdi, anın tadını çıkarmalıyız... kutlamalı!
لكن الآن، يجب علينا أن نتمتع باللحظة ونحتفل

Annem ve babamla Idris'e dönmenin tadını çıkar.
نعم، حسنا، سوف نتمتع بورتالينج إلى إدريس مع أمي وأبي

Bir süre ölü olmanın tadını çıkaralım.
دعنا نتمتع بأن نكون موتى لفترة

Hepimiz zevk aldığımız şeyleri yapmak istemeliyiz.
يجب أن نطمح جميعا للقيام فقط بالأعمال التي نتمتع بها،

Size söylüyorum, bir insan olarak göreviniz yaşamdan zevk almaktır.
إنه واجبنا الإنساني أن نتمتع بالحياة

Bu insanları öldürürüz, sonra hazineyi harcarız.
نقتلهؤلاءالأفراد, وبعد ذلك نتمتع بالثروة

Şimdi eve gidip, basit şeylerle eğlenelim.
لنذهب لبيوتنا و نتمتع بأبسط أمور الحياة

Yani, haydi, eğer içeri giremesek bile bu akşam gene de eğleneceğiz.
إذا لم نستطيع الدخول, سيكون عندنا الوقت لكى نتمتع بالليلة. -حسنا ؟