"نتناوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sırayla
        
    • Nöbetleşe
        
    • nöbet
        
    6 tane şişko ve kirli domuzumuz vardı ve sırayla onları yıkardık. Open Subtitles كان لدينا ستة خنازير سمينة، تصبح قذرة للغاية وكنا نتناوب على تنظيفها
    Bilmem, garajda uyuyarak sırayla nöbet tutabiliriz sanırım. Open Subtitles لا أعرف، أعتقد أن علينا أن نتناوب بالنوم في المرآب
    Telsize sırayla bakabiliriz, size de uyarsa. Open Subtitles يجب أن نتناوب على جهاز الأتصال، ذلك أفضل
    Cansız bir mankeni Nöbetleşe muayene edip erken öğle yemeği yerdik. Open Subtitles نتناوب في معالجة الدمى ونتناول الغداء مبكّراً وبعدها نعود لمواصلة العمل, كان الوضع مملاً
    Nöbetleşe onu izleyelim derim. Open Subtitles أقترح أن نتناوب في مراقبته على مدار الساعة
    Annem sırayla konuştuğumuz bir telesekreter mesajı doldurmamız için beni zorladı. Open Subtitles لقد جعلتني أقوم بتلك الرسالة المخجلة حقا حيث نتناوب بأصواتنا
    Birlikte denersek veya sırayla yaparsak. Open Subtitles حسنا، إذا حاولنا معا، أو أن نتناوب علي فتحه
    Star Wars: the Phantom Menace filminin ilk gösterimine gidebilmek için hepimiz sırayla sinema salonunun dışında sabahlıyoruz. Open Subtitles جميعاً نتناوب للنوم خارج دار السينما, حتى يمكننا أن ندخل للعرض الأول لـ"حرب النجوم: الخطر الشبحي".
    Çocuklarla sırayla vakit geçiriyoruz ve diğerinin işte olduğunu söylüyoruz. Open Subtitles نتناوب لنجلس مع الاطفال... ...ونخبرهم ان الاخر مشغول
    sırayla kullanıyoruz. Denemek ister misiniz? Open Subtitles {\pos(192,230)} نتناوب على قيادتها، أتريد أن تجرب ذلك؟
    sırayla muhabirlik yapıyoruz. Open Subtitles نحن نتناوب بصنع التقارير
    Ben ve Eva sırayla kendi payımızı ona veriyorduk. Open Subtitles أنا و(إيفا)، أيضًا، نتناوب على اعطائه حصصنا
    Biz Molina gözlüyordu sırayla almalıdır. Her zaman hastanede 81 sure birilerini olun. Open Subtitles يجب علينا أن نتناوب ساعة الوقوف من أجل (مولينا)، تأكّد بأن يكون أحدٌ من الشاحنة 81 في المشفى طوال الوقت.
    sırayla bakıyorduk. Open Subtitles كنّا نتناوب على رعايتهم.
    sırayla içeri alıyorlar. Open Subtitles نحن نتناوب.
    Başından beri burada, sırayla Oculus sanal gerçeklik cihazını deniyorduk. Open Subtitles نتناوب سماعة (أوكلايس).
    Demek ki bütün gece buradayız. Nöbetleşe beklesek iyi olur. Open Subtitles -اعتقد اننا سنبقى طوال الليل من الأفضل ان نتناوب على الجلوس معه.
    Nöbetleşe yaparız. Open Subtitles حسناً سوف نتناوب
    Tamam, nöbet tutacağız. Open Subtitles اريد ان نتناوب الحراسه على فترات ,كل فتره لمدة ساعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more