"نتنفس" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefes
        
    • soluyoruz
        
    • solumamız
        
    Daha fazla müşteri istediğini söylüyordu, ben de nefes almamız gerektiğini. Kalabalıkta göze çarpmasını sağlayacak bir çözüm buldum. Open Subtitles هو قال أنه يريد المزيد من الزبائن فقلت له نحن نريد أن نتنفس فكرت بطريقة تجعله واقفاً بين الزحام
    Derin bir nefes alıp düşünürsek cevap hemen karşımıza çıkacak. Open Subtitles يجب ان نتنفس بعمق و نفكر و الحجواب سيكون امامنا
    nefes almamız gerek. Karbondioksiti oksijene çevirebilen tek fabrikamız ormanlarımızdır. TED نحن نحتاج أن نتنفس ، والمصنع الوحيد القادر على تحويل ثاني أكسيد الكربون إلى أوكسجين هي الغابات
    Şu anda hepimiz hava soluyoruz, hava oksijen ve nitrojenin(azot) bir karışımıdır; TED نحن جميعا نتنفس الهواء الآن، والهواء هو خليط من الأوكسجين والنيتروجين،
    Eğer hayattaysak, gülmeliydik, nefes almalıydık. TED في الأساس هو عن، إذا كنا أحياء، فإننا سنضحك. وسوف نتنفس.
    Göğüs boşluklarımızı genişleten diyaframlarımızı daraltıp nefes alıyoruz. TED نحن نتنفس بتقلُّص حجابنا الحاجز، مما يساعد على توسّع تجويف الصّدر،
    nefes bile alamıyoruz. Buradan hemen çıkmalıyız. Open Subtitles نحن حتى لا نستطيع أن نتنفس يا رجل يجب أن نخرج من هنا
    Hala ayakta durabilmemiz inanılmaz, hala nefes alabilmemiz. Open Subtitles ولكن مع كُل هذا ها نحن نستطيع العيش لا نزال نتنفس, إنها معجزة
    Motor çalışmazsa, yaşam destek işlemez, biz de nefes alamayız. Open Subtitles بدون دوران المحرك. لن يعمل الإنعاش لن نتنفس.
    Sonunda nefes alabiliyoruz. Open Subtitles ويمكننا أن نتنفس أخيراً لا رسائل بعد الآن
    nefes aldığımız sürece görevimizi yerine getiririz komutanım. Open Subtitles الوقت الوحيد الذي نلغي فيه المهمة هو الوقت الذي لا نتنفس فيه
    Nefret, yaşamımı kurdu, beni mahkum etti, bana nasıl yiyeceğimi, nasıl içeceğimi, nasıl nefes alacağımı öğretti. Open Subtitles في السجن علمونا كيف نأكل و كيف نشرب و كيف نتنفس
    - Biz yaşayan nefes alan insanlarız. Open Subtitles حسنا, نحن نحيا, نتنفس مثل الناس مركب من خلايا
    Derin nefes alın, bayanlar. Open Subtitles أصبح بوسعنا أخيراً أن نتنفس الصعداء، تنفسن ايتها الفتيات
    Verdiğimiz nefes bile diğerleri tarafından solunur. Open Subtitles حتى عندما نتنفس.. فأننا نستشنق الهواء عن طريق الآخرين
    Verdiğimiz nefes bile, diğerleri tarafından solunur. Open Subtitles حتى عندما نتنفس.. , فأننا نستشنق الهواء عن طريق الآخرين.
    O sarışın hakkında, bir ipucu bulabilirsek, hepimiz rahat bir nefes alabiliriz. Open Subtitles حسنا، يمكن أن نتنفس بطريقة أسهل لو نستطيع أن نجد شيئاً عن الشقراء الطموحة
    Bu vatanda yiyoruz, soluyoruz, burada sadece biz yaşayabiliriz. Open Subtitles نحن نأكل منها ، نتنفس منها نحن فقط من يعيش عليها
    Lânet olsun, ne kadar zamandır soluyoruz bu şeyi? Open Subtitles اعني , اللعنة , منذ متى ونحن نتنفس هذه الاشياء ؟
    Ne zamandır aynı havayı soluyoruz? Open Subtitles كم مضى من الوقت منذ أن كنا بمكان واحد نتنفس الهواء ذاته؟
    Şimdiden itibaren az solumamız var. Open Subtitles الآن نحن نتنفس بصعوبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more