O zaman şu an orada olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إذن هذا هوَ المكان الذي علينا، أن نتواجد فيه الأن. |
Burada olmamız gerekiyor, normal davranmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن يجب أن نتواجد هنا ويجب أن نكون طبيعيين |
Biz aileyiz. Birbirimize destek olmamız lazım. | Open Subtitles | نحن لا نزال عائلة , من المفترض أن نتواجد من أجل بعضنا البعض |
Evet, annem ve ben aynı yarım kürede olmazsak daha iyi olur. | Open Subtitles | أجل , من الأفضل ألا نتواجد أنا وأمى بنفس النصف من الكرة الأرضية |
Evet, annem ve ben aynı yarım kürede olmazsak daha iyi olur. | Open Subtitles | أجل , من الأفضل ألا نتواجد أنا وأمى بنفس النصف من الكرة الأرضية |
O zaman acele etsek iyi olur çünkü akşam yemeği partisi bir saate kadar başlayacak; orada olmazsak adamlar bizi aramaya başlar. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه لا يوجد نظام أمني. إذا فلنعجل ، لأن حفلة العشاء ستبدأ في أقل من ساعة ، إن لم نتواجد هناك، |
Şu anda pek çok ülkedeyiz, ama her yerde olmalıyız. | TED | نحن نتواجد في الكثير من البلدان الآن، ولكننا بحاجة إلى التواجد في كل مكان. |
Ve içeri girmesine izin vermek için dairede olmalıyız. | Open Subtitles | ونحن يجب أن نتواجد في الشقة ليستطيع الدخول. |
Şimdiye evde olmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | ونود الرحيل، من المفترض أن نتواجد في المنزل الآن |
Son üç aydır planlar, sorumluluk, olmamız gereken yerler konuşman gereken kişiler oldu. | Open Subtitles | في الشهور الثلاثة الماضية، كان هناك.. كان هناك دائماً خطة ما، مسئولية معينة. مكان يجب أن نتواجد به، شخص يجب أن نتحدث إليه. |
Ne zaman ayıklayıcıda olmamız gerek? | Open Subtitles | متى يجب أن نتواجد في المحلجة؟ |
Şimdilik sadece uyandığında yanında olmamız. | Open Subtitles | الآن ؟ أن نتواجد عندما تستيقظ |
olmamız gereken yer tam olarak burası. | Open Subtitles | -نعم ... هنا حيث يُفترض أن نتواجد بالضبط. |
Eğer öğleye kadar adliyede olmazsak, ortada kasaba olmayacak. | Open Subtitles | -لم يذهب احد الى البلدةُ؟ -اذا لم نتواجد الظهر بالمحكمة |
Size söylüyorum, burada olmazsak kan dökülecek. | Open Subtitles | صدّقاني، ستراق الدماء إن لم نتواجد هنا |
- Eğer etrafta olmazsak bu olay yine tekrarlanacak. | Open Subtitles | و إن لم نتواجد هنا سيحدث ذلك مجدداً |
gerçek bayramda orada olmazsak annem sinirlenir. | Open Subtitles | إذا لم نتواجد في الاعياد الرسمية |
Connor, eğer koloni kör uca vardığında, orada olmazsak o kanalı çiğner geçerler, biz de yegâne şansımızı kaybederiz, tamam mı? | Open Subtitles | (كونر)، إن لم نتواجد حينما تصل المستعمرة للنهاية المغلقة.. فسوف يحفرون في الأنبوب ويعبرون، وحينها سنخسر أملنا الوحيد، حسنًا؟ |
Ölü bölgede olmalıyız. | Open Subtitles | لابُد أننا نتواجد في منطقة ليس بها تغطية للشبكة |
Ve geldiğinde kapının doğru tarafında olmalıyız. | Open Subtitles | عندما تضرب العاصفة يجب أن نتواجد على الجانب الصحيح من هذا الباب |