Hâlbuki biz sizinle iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | أعني، أنا وأنت نتوافق نوعا ما. |
Kavga etmiyoruz. Bağırarak anlaşıyoruz. | Open Subtitles | لسنا نتشاجر، نحن نتوافق بصوت عالٍ فحسب |
İyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | . نحنُ نتوافق بشكل ملحوظ |
Biliyorsun, annemle ben de bazen çok iyi anlaşamayız, ama günün sonunda her zaman deriz ki... | Open Subtitles | أحياناً، أنا وأمّي لا نتوافق مع بعضنا لكن بنهاية اليوم نقول دائماً... |
Babamla hiçbir konuda anlaşamayız, Afacan karikatürü hariç. | Open Subtitles | أناو أبي .. لا نتوافق على أي شئ عدا مجلة" الجميلةالصغيرة"للرسومالمتحركة |
En iyisi lafı gevelemeyi bırakalım. Senle asla geçinemezdik. | Open Subtitles | دعنا لا نخدع أنفسنا أنت و أنا لم نتوافق قط |
Annen ve ben pek iyi geçinemezdik ama sen küçükken bunu sana her gece okuduğunu biliyorum çünkü bana söylemişti. | Open Subtitles | انا و امك لم نتوافق دائما ولكن اعرف انها كانت تقرأ لك هذا الكتاب كل ليلة عندما كنت صغيرا, لأنها اخبرتني |
Bence iyi geçinmemizin sebeplerinden biri, nihayet sevdiğim biriyle çıkıyor olmam. | Open Subtitles | أعتقد أن أحد الأسباب التي تجعلنا نتوافق جيداً هو أنني أواعد . شخصاً يعجبني حقاً |
Çok iyi anlaşıyoruz. Beklenenden daha fazla. | Open Subtitles | نحن نتوافق بشكل مفاجأ |
Beyinlerimizle anlaşıyoruz biz. | Open Subtitles | إنه توأمي نتوافق بعقولنا |
Evet, o yüzden sen de arkadaşlarını çağır olur da seninle iyi anlaşamayız belki diye. | Open Subtitles | لذا، نعم, أحضري أصدقائكِ إن كان لديكِ ! فقط, في حال لم نتوافق |
Gerçeği söylemek gerekirse, hiç anlaşamayız. | Open Subtitles | حتى أننا لا نتوافق. |
Bence bu kadar iyi geçinmemizin diğer sebebi de bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا سبب . إضافي أننا نتوافق جيداً |