Siz ve oğlunuz iyi bir aile servetini eritmeyi neredeyse başardınız. | Open Subtitles | أنتي وإبنك نجحتم تقريباً في تدمير ثروة عائلية عظيمه |
Tebrik ediyorum çömezler. Taciz haftasını geçmeyi başardınız. | Open Subtitles | . تهانيناً ، يامبتدون . أنتم نجحتم في إسبوع الجحيم |
Pegasus anlaşmasını bozmak istediyseniz başardınız aferin. | Open Subtitles | أعني، لو كنتم تريدون تخريب صفقة "بيغاسوس"، لقد نجحتم تحياتي. |
Bence önemli olan tek perspektif kuralı şudur: İnandırıcı görünüyorsa, başarılı olmuşsunuz demektir. | TED | القاعدة الوحيدة المهمة للمنظور في اعتقادي هي، اذا كانت قابلة للتصديق، لقد نجحتم. |
başarılı olsanız da, olmasanız da her halükârda öyle kalacaktınız. | Open Subtitles | سواء نجحتم أو فشلتم، فأنتم في الواقع مدفونين |
Söylediğim gibi, gemiyi yok etmeyi başarırsanız, hepimiz öleceğiz. | Open Subtitles | كما قلت ، لو نجحتم فى تدمير السفينة فسنموت جميعا |
Güzel. Gelebildiniz. | Open Subtitles | رائع، لقد نجحتم. |
Görülüyor ki sen ve Gadreel birkaç ölüm girişiminden kurtulmayı başardınız. | Open Subtitles | "من الواضح أنك و "قادريل نجحتم في قلب بعض الروبوتات الميتة ضدي |
Adım sayacını takip etmeyi başardınız mı? | Open Subtitles | وهل نجحتم في تتبع أثر الجهاز ؟ |
- O zaman başardınız Bay Burton. - Ne, sen mi? | Open Subtitles | - ولقد نجحتم فى هذا سيد " بيرتون " |
tamam! başardınız! | Open Subtitles | نعم , لقد نجحتم |
Yeni rekor. başardınız. | Open Subtitles | رقم جديد، لقد نجحتم. |
başardınız çocuklar. | Open Subtitles | يا رجال لقد نجحتم |
- başardınız da. | Open Subtitles | حسناً, لقد نجحتم في هذا |
Ama bu yeni programı başarılı kılarsanız... hepiniz hazır olmuş olacaksınız. | Open Subtitles | لكن هذا البرنامج الجديد الذي إن نجحتم فيه سيجعلكم مُستعدّين |
Umarım San Francisco'da Tokyo'da olduğumuzdan daha başarılı olmuşsunuzdur. | Open Subtitles | اتمنى ان تكونوا نجحتم هناك اكثر من هنا فى طوكيو |
Ve eğer başarılı olursanız mankafalara esrar satacaksınız. | Open Subtitles | و إن نجحتم بهدا ستصنعون المال من بيع المخدرات للأغبياء |
Bunu seyrediyorsanız, Labirent Deneyi'ni başarılı bir şekilde geçtiniz demektir. | Open Subtitles | لو كنتم تشاهدون هذا، فذلك يعني أنكم نجحتم في اجتياز اختبارات المتاهة |
Bugün başarılı olursanız, istediğinizden fazlasını elde edeceksiniz. | Open Subtitles | ،صدقني، أذا نجحتم اليوم سوف تحصلون على كل ما تريدون و أكثر |
Kutsal İlaheyi öldürmeyi başarırsanız bile Arayıcılar gücü elde etmenize asla izin vermezler! | Open Subtitles | حتى إن نجحتم في قتل قداستها السماوية الباحثون لن يسمحوا لكم بالحصول على الحكم |
Eğer başarırsanız, taşıyabileceğinizden daha çok altınınız olacak. | Open Subtitles | لو نجحتم ستأخذون ذهباً لا يستيطع حصانيكما أن يحملاه |
Eğer başarırsanız bana haber vermen lazım, başka kimseye değil. | Open Subtitles | اذا نجحتم عليك اعلامي انا.. انا |
Güzel. Gelebildiniz. | Open Subtitles | رائع، لقد نجحتم. |