Ama rüzgar kuzeyden değil, güneyden esse bu konuşmayı yapamayız. | Open Subtitles | و لكن إن كانت الريح قد هبت من الجنوب بدلا من الشمال ما كنا سنستطيع وقتها أن نجري هذه المحادثة |
Bütün bu olanlar... bu konuşmayı yaptığımıza bile inanamıyorum. | Open Subtitles | كل ما حدث أعني، أنا لا أستطيع حتى التصديق بأنّنا نجري هذه المحادثة |
Mektubu oku. bu konuşmayı hiç yapmamış olalım. | Open Subtitles | اقرأي الرسالة,نحن لم نجري هذه المحادثة مطلقاً |
Biliyormusunuz, şu an bu konuşmayı yaptığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | تعلم,لا يمكنني أن أصدق حتى أننا نجري هذه المحادثة |
Beni iyi dinle, çünkü bu konuşmayı sadece bir kere yapacağız. | Open Subtitles | أصغِ، لأنّنا لن نجري هذه المحادثة إلاّ مرّة واحدة، مفهوم؟ |
Ve bu konuşmayı yapmadığımız için işinin ne olduğuna inanıyorsan, onu yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | و بما أننا لم نجري هذه المحادثة أريدك أن تذهبي و تفعلي أي ما تعتقديه |
bu konuşmayı hiç yapmamamız gerektiğini umuyordum. | Open Subtitles | أتمنى بأننا لم نجري هذه المحادثة أبداً |
bu konuşmayı neden tekrar yapıyoruz? | Open Subtitles | لما نجري هذه المحادثة ثانيةً ؟ |
Leonard, bu konuşmayı beş yıl önce yapmadık mı? | Open Subtitles | لينورد) ألم نجري هذه المحادثة قبل 5 سنوات ؟ |
bu konuşmayı yapmadık. | Open Subtitles | نحن لم نجري هذه المحادثة |
Hem niye bu konuşmayı yapıyoruz ki? | Open Subtitles | لمَ نجري هذه المحادثة حتّى؟ |
Ayrıca adam 40, Jackie 27 yaşında olsa bu konuşmayı yapıyor bile olmazdık. | Open Subtitles | بالإضافة الى اننا لم نكن سوف نجري هذه المحادثة لو انه كان يبلغ الاربعين من عمره و ( جاكي ) كانت هي التي في السابعة والعشرين |
bu konuşmayı aslında yapmıyoruz tabii. | Open Subtitles | - لن نجري هذه المحادثة |