"نحبّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevdiğimiz
        
    • seviyoruz
        
    • sevdiğimizi
        
    • bayılırız
        
    • sevmemizi
        
    • sevdiklerimizi
        
    sevdiğimiz bir şeyi yapıyoruz insanların hayatını etkiliyoruz ve bunun için para alıyoruz. Open Subtitles إنّنا نقوم بشيء نحبّه ،إنّنا نؤثّر في حياة الناس وعلينا نيل مقابل ذلك
    Burada, sevdiğimiz herkesin olduğu bu şehirde. Open Subtitles هنا في المدينة مع كل شخص نحبّه
    Gözüktüğü kadar delice ama hala onu seviyoruz. Open Subtitles مجنون كما يبدو، ما زلنا نحبّه جميعاً
    "Bizi sadece güldürdüğünde onu seviyoruz." Open Subtitles "ولا نحبّه الآن إلاّ حين يضحكنا"
    En ufak bir utanç duymadan onu sevdiğimizi, bütün dünyanın bilmesini istiyorum! Open Subtitles وأنا أريد العالم أن يعرف بشكل نهائي وبدون أيّ خزي بأنّنا نحبّه
    Çünkü ben ve başçavuş-- ona bayılırız. Open Subtitles بسبّب أني و الرّقيب الأوّل .. نحبّه .
    Dünya, kendisini sevmemizi istiyor. Open Subtitles يريد منّا العالم أن نحبّه.
    Hepimiz sevdiklerimizi kaybettik. Ama benim dediğim gibi olacak! Open Subtitles لقد فقدنا شخص نحبّه لكنّنا نفعلها بطريقتي
    Karım ve ben bu dava uğruna sevdiğimiz her şeyi verdik. Open Subtitles قدمت أنا وزوجتي كلّ شيء نحبّه لأجل هذه القضية...
    sevdiğimiz her şey yanıp kül oluyor. Open Subtitles كلّ ما نحبّه نحوّله لرماد.
    Hepimiz sevdiğimiz birilerini kaybettik. Open Subtitles لقد فقد كل منا شخصاً ما نحبّه
    sevdiğimiz şeyleri yapmaya devam edeceğiz. Open Subtitles يتاح لنا الاستمرار بفعل ما نحبّه...
    Hepimiz onu seviyoruz. Open Subtitles نعم، نعم، كلنا نحبّه.
    Ama biz onu seviyoruz anne. Open Subtitles ولكنّنا نحبّه أمّاه
    Hayır... Seni bu hâlinle seviyoruz, Jal, doğallığınla. Open Subtitles هذا ما نحبّه فيكِ يا (جال) غير متكلفة.
    En çok sevdiğimizi alırız. Bazen bunun ne olduğunu bilmek zordur. Open Subtitles بل نحصل على ما نحبّه أكثر، وأحياناً من الصعب معرفة ماذا يكون.
    Onunla konuşursan onu sevdiğimizi ve dua edeceğimizi söyle. Open Subtitles إن كنتِ ستستطيعين التحدّث إليه. أخبريه بأننا نحبّه وأننا سنصلّي من أجله وسنصلّي من أجلكما. سأخبره.
    - David haklı. Onu eve götürün ve onu sevdiğimizi söyleyin. Open Subtitles أعيديه للديار و أخبريه أنّنا نحبّه
    Çünkü ben ve başçavuş-- ona bayılırız. Open Subtitles بسبّب أني و الرّقيب الأوّل .. نحبّه .
    Kusura bakma Max, ama onu sevmemizi istiyordun. Open Subtitles عذراً (ماكس)، لكنّك طلبتَ أن نحبّه.
    Kötü Kraliçe bütün krallığı bir lanetle tehdit ediyor bütün sevdiklerimizi bizden ayıracak bir lanet. Open Subtitles الملكة الشرّيرة... هدّدت المملكةَ كلّها بلعنة... -لعنةٍ ستُبعد كلّ ما نحبّه .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more