Gidemezsin. Çok fazla insanı uyarmalıyız. Polis buna asla izin vermeyecektir. | Open Subtitles | لن تتمكنى، يجب أن نحذر أناس كثيرون الشرطة لن تسمح بذلك |
Suikastçısı bana bir ziyarette bulundu. Knox'ı uyarmalıyız. | Open Subtitles | كلفت قاتلا مأجورا بزيارتى يجب أن نحذر نوكس |
Onun yanında dikkatli olmak lazım, patronun kulağına fısıldayabilir! | Open Subtitles | الآن علينا أن نحذر منها انها تسمع كل كلمة |
Evet, ama önsezi, zorla belki biz olabilirdi daha dikkatli ve belki görmüş olabilir birinin | Open Subtitles | أجل ، لكنك أجبرت الرؤية لذا ربما كان يجب أن نحذر أكثر ، و ربما كان يجب أن نلاحظ أنه قد يكون أحدهم |
İnsanları uyarmamız lazım. Askerleriniz de ölecek biliyorsun. | Open Subtitles | يجب أن نحذر الناس وأنتم تحذروا جنودكم سيموتون أيضاً, تعلمون بذلك |
Evet, doğru. Ama esas dikkat edeceğimiz... senin şu kocaman, gürültülü makro ekonomik... aptallığının kütlesi. | Open Subtitles | أجل، هذا صحيح ما يجب أن نحذر منه هو غباؤك الكبير الهائل |
Bu arada kredi kartınla ödemesi yapılan çiçekler yüzünden hayatında başka bir kadın olduğunu sanmaması için El'i uyarmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | ما يذكرني علينا أن نحذر إل الورد الذي تم شراؤه ببطاقتك ليس من أجل امرأة أخرى في حياتك انه من أجل شيء أقوم أنا به |
Suikastçısı ziyaretime geldi. Knox'u uyarmalıyız. | Open Subtitles | كلفت قاتلا مأجورا بزيارتى يجب أن نحذر نوكس |
Buradan çıkıp, Roadhouse'a gitmeli ve insanları uyarmalıyız. | Open Subtitles | ، علينا أن نخرج من هنا ، نذهب إلى الحانة و نحذر الناس من هذا |
Sistemdeki diğer aileleri uyarmalıyız. | Open Subtitles | حسنا علينا أن نحذر الأهالي الباقيين في نظام الرعاية |
Callen'la Sam'i oraya gitmeden önce uyarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نحذر كالين وسام قبل أن يصلا إلى هنا |
Kadın psikolojisi açısından oldukça zor olabileceği söyleniyor yani sadece daha dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | يقولون أنها من أصعب الأوقات التي تمر على المرأة لذا يجب أن نحذر وأن ندعمها معنوياً |
Eğer buzun altında dikkatli olmazsam, bu olduğu gibi aşağı iner. | Open Subtitles | ان لم نحذر تحت الثلج, فانه سيسقط اجزاءا. |
Aşırı dikkatli olmalıyız burda, Çavuş. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى ممارسة أقصى نحذر هنا، الرقيب. |
Halkı uyarmamız gerektiğini biliyorduk. | Open Subtitles | الان,نحن نعرف انه كان يجب ان نحذر العامة |
Halkı uyarmamız gerek. | Open Subtitles | اصبح من الضرورى ان نحذر المجتمع |
Ve hatta o zamanlar bile, siparişlerimize dikkat ederek... | Open Subtitles | أيام الميلاد أو ذكرى الزواج وحتى في هذا الموقف يجب أن نحذر مما نطلبه |
Karşıya geçeceklerin çarpılmamasına dikkat etmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً، ويجب أن نحذر من صعق الجميع بالكهرباء أثناء ذلك. |
Ses kaydını yayınlamadan önce izleyicileri uyarmak istiyoruz. | Open Subtitles | قبل أن نعرض هذا الفيديو نريد أن نحذر المشاهدين |
Biz, insanları uyarmak biz mümkün olduğunca çok hayat kurtaracaktır. | Open Subtitles | وسوف نحذر الشعب، وإنقاذ العديد من الأرواح ما نستطيع. |
Halkı uyarsak iyi olur. Marley'nin annesi teşrif ediyor. | Open Subtitles | يجب علينا أن نحذر الناس فوالدة "مارلي" قادمة. |
Hastalarımızı uyarırız. Bazıları, iğnelerden sonra duygularını yüz ifadeleriyle gösterme zorluğu çekiyor. | Open Subtitles | نحذر مرضانا بأن بعض الناس يواجهون صعوبة... |
Arkadaşlarımızı, bu hayvanı koruyarak kendi kariyerlerini zedelediklerine dair uyaralım. | Open Subtitles | دعنا إذن نحذر أصدقاءنا بأنهم يعرضون مهنهم للخطر بالدفاع عن حيوان |
Arabalarınızdan uzak durmanız yönünde herkesi uyarıyoruz. | Open Subtitles | "نحن نحذر الجميع بالبقاء بعيدا عن سياراتهم" |
En azından son aileyi uyarmamıza izin verin ki nasıl bir seçimle karşı karşıya olduklarını bilsinler. | Open Subtitles | على الاقل دعونا نحذر العائلة الاخيرة لكي يعرفوا اي نوع من الخيارات هم بصدده |
Sen bir parazitsin. İnsanları uyarmalı. | Open Subtitles | انت تتطفل علي الناس لابد ان نحذر الناس منك |
Majestelerini uyarmalıyım. | Open Subtitles | علينا أن نحذر الكونتيسة |