Bir, duyguların hakkında uzun ve dokunaklı bir konuşma yapabiliriz ya da ikinci seçenek... | Open Subtitles | الخيار الأول، يمكننا أن نحظى .. بمحادثة طويلة حسّاسة .. بشأن مشاعرك، أو الخيار الثاني .. |
Senin için sakıncası yoksa burada özel bir konuşma yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هل تمانع ؟ نحن نحاول أن نحظى بمحادثة خاصة هنا |
Kuralların ne kadar yerle bir edildiği hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا أن نحظى بمحادثة أخرى حول.. مدى فشل هذا القانون.. |
Genelde başıma gelmez. Eğer istersen uzun uzun birbirimizle açık konuşabiliriz. | Open Subtitles | هذا لا يحدث لي عادةً هل تريدين ان نحظى بمحادثة حميمية طويلة؟ |
Sadece konuşmamız gerekiyor. Sen ve ben. | Open Subtitles | نحن فقط سوف . نحظى بمحادثة قصيرة , أنت و أنا |
Sanırım sen ve ben ufak bir sohbet yapabiliriz. | Open Subtitles | فكرت انه من الممكن ان نحظى بمحادثة انا وانت |
Bir sefer de çükünü içermeyen bir diyalog kuralım. | Open Subtitles | هل يمكننا أن نحظى بمحادثة بدون أن تذكر فيه موضوع قضيبك ؟ |
İki insan havadan sudan muhabbet ediyoruz. | Open Subtitles | لا، أننا فقط مجرد شخصين نحظى بمحادثة. |
Neden seninle bu şeyin verandanda ne aradığına dair dürüst bir konuşma yapmıyoruz? | Open Subtitles | لم لا نحظى بمحادثة صادقة عن مالذي يفعل هذا الشيء بحق الجحيم عند شرفة منزلك الأمامية ؟ |
Kardeşini bulamıyoruz ve hâlâ annene ne olduğuna dair uygun bir konuşma gerçekleştiremedik. | Open Subtitles | لا يمكننا العثور على أختك، ومازلنا لا نستطيع أن نحظى بمحادثة مناسبة حول ما حدث لأمك |
Sanırım seninle güzel ve uzun bir konuşma yapacağız. Belki de bütün yaratılanlar içinde önemsediği tek canlı olabilirsin ve belki de bu sonunda onun ortaya çıkmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | أظن أنه يجب علينا أن نحظى بمحادثة طويلة قد تكون أنت الوحيد من بين جميع خلقه |
Sanırım seninle uzun bir konuşma yapmalıyız. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أنت و أنا أن نحظى بمحادثة طويلة |
Yetişkinler gibi konuşabiliriz sanmıştım ancak görünüşe göre imkânsız. | Open Subtitles | حسنًا، أتعلمان، ظننت أن بإمكاننا أن نحظى بمحادثة كالبالغين ولكن من الواضح أن لا يمكننا |
Hepimiz yetişkiniz, fiziksel aşk hakkında konuşabiliriz ve çıkan bu sesler hakkında. | Open Subtitles | جميعنا بالغون يمكننا أن نحظى بمحادثة عن العلاقة الحميمة والضوضاء الناشئة عن هذا |
Bay Locke, konuşabiliriz ama senin düşündüklerinin samimi olduğu kadar inandıklarımın da dürüst olduğunu düşünürsen. | Open Subtitles | أستاذ /لوك يمكننا أن نحظى بمحادثة فقط فى حالة أن الأمر ليس فقط ما تعتقد أنه مخلص و لكن أيضاً ما تعتقد أنه صادق |
Daha önce olanlar hakkında konuşmamız gerekiyor. Evet. | Open Subtitles | -يجب علينا أن نحظى بمحادثة عمّا حدث سابقًا |
Kısa bir sohbet edebileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاننا أن نحظى بمحادثة صغيرة |
Pekâlâ, belki birlikte uzlaşmacı bir diyalog kurabiliriz. | Open Subtitles | ربما يُمكننا أن نحظى بمحادثة بنّاءة |
Biz şu anda muhabbet ediyoruz. | Open Subtitles | .أنت مخطئ ! نحن نحظى بمحادثة |