"نحفر" - Translation from Arabic to Turkish

    • kazmak
        
    • kazıyoruz
        
    • kazar
        
    • kazarız
        
    • kazı
        
    • kazıp
        
    • kazacağız
        
    • kazmalıyız
        
    • kazdığımızı
        
    • kazmamız
        
    • kazmıyoruz
        
    • kazdık
        
    • kazacak
        
    • kazmaya
        
    • kazalım
        
    Patron, bu bana birkaç mezar kazmak zamanımız olduğunu hatırlattı. Open Subtitles هل نستطيع أن نحفر بعض القبول طالما أن لدينا وقت؟
    Sonra kazıyoruz, birikmemesi için toprağı ortalığa saçıyor, sonra da düzleştiriyoruz. Open Subtitles ثم نحفر للإسفل 3 أقدام , ثم نزيل التراب نبعثرة حتى لا يصبح كومة ثم نذهب للخارج مباشرة
    Biz kazarız, kazar, kazar, kazar kazar, kazar, kazar madenimizde bütün koca gün kazmak için, kazmak, kazmak, kazmak, kazmak, kazmak, kazmak yapmayı sevdiğimiz şeydir hiç bir hile yoktur hızlı zengin olmak için Open Subtitles نحن نحفر ، نحفر ، نحفر ، نحفر نحفر، نحفر ، نحفر ، نحفر فى منجمنا طوال اليوم كله أن نحفر ، نحفر ، نحفر ، نحفر ، نحفر هو ما نحب أن نفعله
    Şimdi, ikimiz ters yönde kazı yapabiliriz. Open Subtitles الآنبالطبع, نحنالإثنان, من الممكن أن نحفر فى الأتجاه المعاكس
    Sonra da toprağı kazıp parayı bulmayı ve çıkan parayı da eşit olarak bölüşmeyi öneriyorum. Open Subtitles وعندما نصل إلى هناك ، نحفر للنقود ، على إحتمال أنها هناك .. وإذا وجدناها نتقاسمها بطريقة بسيطة
    Sonra 1 metre aşağı doğru kazacağız, kazdığımız toprağı yüzeye yayacağız böylece toprak kümelenmeyecek... sonra da yatay olarak kazacağız. Open Subtitles ثم نحفر للإسفل 3 أقدام , ثم نزيل التراب نبعثرة حتى لا يصبح كومة ثم نذهب للخارج مباشرة
    Ve hendeği o kadar derin kazmalıyız ki... su bütün çevresine dolabilsin ve biz de içinde yüzebilelim. Open Subtitles حسنا .نحن نحفر حفرة عميقة فعلا والماء سوف يغمر كل الطريق حولنا ويمكننا نسبح فيها
    Yeni gelen mahkumlar mezar kazdığımızı görürlerse, kaçabilirler. Open Subtitles هؤلاء المساجين الجدد لو رأوونا نحفر القبور , لربما هربوا جمعياً
    Fazladan kaç gün kazmak gerekir? Dokuz on mu? Open Subtitles عندها يجب ان نحفر لتسعة أو عشرة أيام اخرى , يا عزيزي ؟
    Evet, tünel kazmak zorunda kaldık. Berbattı. Open Subtitles نعم، كان علينا ان نحفر نفقا لنهرب كان الأمر فظيعا
    Bütün gün buraları kazıyoruz, sonra merkeze doğru kazıyoruz, anladın mı? Open Subtitles هيا يا شباب سنحفر بشكل دائرى ثم نحفر بإتجاه المركز، أتفهمين ؟
    Saklanmak için kazıyoruz ve kazabilmek için saklanıyoruz. Open Subtitles ماهي النقطة؟ كلّ ما نفعله هو الحفر لذا بإمكاننا أن نختفي ونختفي لذا نحن يمكننا أن نحفر
    Altın aramak için kazıyoruz, petrol için deliyoruz, bu döküntü otelleri ve kirli caddeleri inşa ediyoruz. Open Subtitles نفتش عن الذهب، نحفر من اجل النفط ندخل إلى الأفلام نبني هذه الفنادق الرديئة والشوارع الملوثة
    -milyonlarca elmasın -parladığı biz kazarız, kazar, kazar, kazar, kazar, kazar, kazar Open Subtitles حيث تلمع مليون ماسة نحن نحفر ، نحفر ، نحفر ، نحفر، نحفر ، نحفر
    Ayrıca dün kazı yaparken öğleden sonra güneş ışığının buradaki adama yansığını gördüm. Open Subtitles و البارحة بينما كنا نحفر لمحت وهج ضوء الشمس يضرب عيون ذلك الشخص في آخر الظهيرة
    Anne, cesedi çürüyünce toprağı kazıp kemiklerine bakabilir miyiz? Open Subtitles أمي، عندما يتعفن، هل يمكننا أن نحفر و نرى عظامة؟
    Willie, bu kez yataya geçmeden önce 10 metre dümdüz aşağı kazacağız. Open Subtitles ويلى" هذة المرة سنحفر للإسفل مباشرة 30 قدم" قبل أن نحفر أفقياً
    Duvarın, çökme tehlikesi olmayan bölümlerini kazmalıyız. Open Subtitles يجب أن نحفر فى المكان حيث لا يوجد خطورة من انهيار الجدار
    Diğer firarları engellersek... bu, gorillerin kaçmak için sadece tünel kazdığımızı düşünmesine sebep olabilir. Open Subtitles لو أوقفنا كل محاولتنا للهروب سيتنقع الألمان بأننا نحفر نفق
    Burayı kazmamız gerek. Koşarken buraya düşmüştüm. Open Subtitles علينا ان نحفر هنا انا سقطت هنا عندما كنت اجرى
    Bak kumdaki lanet siperleri artık kazmıyoruz, değil mi? Open Subtitles انظرا ما عدنا نحفر الخنادق اللعينة، أليس كذلك؟
    Sahilde, gel-git te, önümüzde iki küçük delik gördük, kazdık ve istridyeler bulduk. Open Subtitles على الشاطئ، في الجزر، يمكن أن نرى ثقبان صغيران بجانب بعض في الرمل، يجب أن نحفر في هذا المكان و سنجد شفرة كتومين.
    Truva atı yapacak ya da tünel kazacak vaktimiz yok. Open Subtitles ليس لدينا وقت لنبني حصان طرواده أو أن نحفر نفق
    Çukurları kazmaya başlamadan en azından biraz konuşalım. Open Subtitles على الأقل لنعقد إجتماعاً قبل أن نحفر الخنادق
    Her neyse, şuradan bir metre daha kazalım. Open Subtitles على أية حال نحن نحتاج أن نحفر متر آخر لنعرف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more