Karakterimiz dışı bir şey yapmak üzereyiz. - Ne? | Open Subtitles | نحنُ على وشك فعل شيء خارج الشخصية تماماً |
- Öğrenmek üzereyiz. Kulübeye ineceksin sanıyordum. | Open Subtitles | نحنُ على وشك أن نعرف ذلك, ظننتكِ ذاهبة إلى الكوخ ؟ |
2005'ten kalan bir çift cinayet dosyasını açmak üzereyiz. | Open Subtitles | نحنُ على وشك إعادة فتح قضيّتي جريمة قتل حدثت في عام 2005. |
Silahın güvenliği, yapmak üzere olduğumuz şey için çok kritik. | Open Subtitles | سلامتهُ هو أمرٌ حاسمٌ لمَا نحنُ على وشك القيام به. |
Tüm hayatımı yapmak üzere olduğumuz şeyi yapan insanları durdurarak harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي بالكامل في الخدمة لإيقاف الأشخاص من فعل ما نحنُ على وشك تركه يحدث |
Min Ho, başlamak üzereyiz. | Open Subtitles | عزيزي، نحنُ على وشك أن نبدأ، تعالَ بسُرعة. |
Limana varmak üzereyiz. | Open Subtitles | نحنُ على وشك أن نرسو ما هي الحالة الطارئة ؟ |
Hayır, yola çıkmak üzereyiz. | Open Subtitles | لا, نحنُ على وشك على أن نسلكْ الطريق. |
Kavşağı geçmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحنُ على وشك تخطي الطريق الجانبي |
Ne olduğunu öğrenmek üzereyiz sanırım. | Open Subtitles | ربما نحنُ على وشك أن نكتشف ذلك |
Gözyaşı Taşı'nı Gardiyan'a teslim etmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحنُ على وشك توصيل "حجر (الصدّع)"، إلى (الصائن). |
Camelot sınırlarından Nemeth sınırlarına girmek üzereyiz. Buradan sonrası Odin'in. | Open Subtitles | نحنُ على وشك عبور حدود (كاميلوت) نحو (نيمِث) هذه أرض (أودِن) الآن. |
- Hayır, ama öğrenmek üzereyiz. | Open Subtitles | ... لا ، لكن نحنُ على وشك إكتشاف ذلك |
Öğrenmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحنُ على وشك أن نعرف |