Bana sağ dönmemi söylediğiniz için şimdi tek yönlü sokakta sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | لقد قلت لى أن أسلك هذا اليمين و الآن نحن عالقون في شارع ذات إتجاه واحد |
Tek seçeneğimiz bu. Bu olayda sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | إنه خيارنا الوحيد, نحن عالقون بهذا التحقيق سويا. |
Onun çalışan bir arabası var, ...ve eğer farketmediysen, burada mahsur kaldık. | Open Subtitles | لديه سيارة تعمل، وفي حال لم تكن قد لاحظت، نحن عالقون هنا. |
Burada kapana kısıldık ve dışarı çıkmanın tek yolu o olabilir. | Open Subtitles | نحن عالقون هنا و هي طريق نجاتنا الوحيد |
Yaşam döngüsünü hiç rakibi olmadan tamamladı; servis dışı bırakıldı. Ve yeniden burada sıkıştık kaldık. 1950lerde sahip olduğumuz askeri ve ticari kapasite seviyesindeyiz. | TED | أمضت دورة حياة كاملة من دون منافسة; أخرجت من الخدمة. و نحن عالقون هناك مع نفس القدرة في المقاتلات العسكرية و شركات السفر التجارية الموجودة منذ أواخر الخمسينات. |
Burada kısıldık kaldık ama bu o kadar da kötü olamaz. | Open Subtitles | نحن عالقون هنا, لكن ليس بالضرورة أن يكون بالأمر السيئ. |
Birisi yardım etsin! Lütfen, kimse yok mu, burada sıkıştık Birileri yardım etsin! | Open Subtitles | رجاءً ليُساعدنا أحد ، نحن عالقون هنا ليُساعدنا أحد |
Tâ ki bir görev veya hükümet tarafından ölünceye dek buraya sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون هنا حتى نُقتل في مهمة أو تقتلنا الحكومة |
Yani, ne yaptıklarını kimsenin bilmediği, kendimizin diğer versiyonlarının olduğu, başka bir evrende sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | إذا نحن عالقون هنا في كون أخر مع نسخنا المستقبلية التي تتجول هنا الله وحده يعلم ماذا يفعل |
Yeraltındaki bir depoda mahkum gibi sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون تحت الأرض في القبو مثل السـُـجناء |
Neden hala Afganistan'da sıkışıp kaldık? | TED | لماذا نحن عالقون في أفغانستان ؟ |
O zamandan beri altuzayda mahsur kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون في الفضاءِ الثانويِ مُنذُ ذلك الوقت |
Helikopter gelene ya da bina yıkılana kadar çatıda mahsur kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون في هذا السطح إلى حين وصول المروحية أو إلى أن ينهار المبنى |
- Atlantic City'de mahsur kaldık! - Kaldık mahsur Atlantic City'de! | Open Subtitles | نحن عالقون في أطلانتيك سيتي - ستي أطلانتيك عالقون نحن - |
kapana kısıldık... | Open Subtitles | - نحن عالقون في فخ... - يمكنني أحرزنا ر الخروج |
— Evet, kapana kısıldık. | Open Subtitles | ــ أجل، نحن عالقون |
- Evet biliyorum, bu yüzden sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | أجل، نعلم ذلك. لذلك نحن عالقون |
Adam gidene dek, burada sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | حسناً؟ حتى يغادر ، نحن عالقون هنا |
Sanki hapisteymişiz gibi bu otelde kısıldık kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون في هذا الفندق كما لو كان سجناً |
hayır ama biri bizi bulana kadar burada sıkıştık... ya da anahtarları bulana kadar. Şimdi dinleyin. | Open Subtitles | نحن عالقون هنا حتى يجدنا احد ما او نحصل على المفاتيح, استمعوا |
Yolda kaldık ve yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن عالقون ونحتاج لمساعدة |
Hiç bir şeysiz Orta Amerika'da saplanıp kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقون في أمريكا الوسطى مع لا شيء |
Burada kilitli kaldık ki Kenny, bekçi, sabah buraya gelene kadar. | Open Subtitles | نحن عالقون بالداخل، حتى يأتي (كيني) الوصي، ليخرجنا في الصباح |