"نحن لا نفعل" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmıyoruz
• yapmayız
• Bilmiyoruz
• yapmayacağız
• belirlemesine

İlerisi için plan yapıyoruz. Bu yüzden şu anda bir şey yapmıyoruz.
لقد خططنا مقدما ً بهذه الطريقة نحن لا نفعل أي شيء الآن

Yani bu sorunu buramızla anlıyoruz ama buramızla anlayamıyoruz. Ve bu konuda hiçbir şey yapmıyoruz.
كأننا نفهم الموضوع هنا و لكنه لا يصلنا هنا. و نحن لا نفعل أي شئ بهذا الخصوص.

Sen Allah' ın Resulüsün alay ediyorlar. Hakaret, yağma. Biz hiçbir şey yapmıyoruz.
أنت رسول الله بينما هم حتى الأن يسخرون منا , يعتدون علينا , و ينهبوننا , و نحن لا نفعل شيئا

BAzen diğerlerinin yapmak istediğimiz şeyleri bildikleri şeyleri yapmayız bu nedenle onları yapmayız.
أحياناً نحن لا نفعل أشياء رغم أن الآخرون يعرفون بأننا نريد أن نعمل هذه أشياء لذا نحن لا نفعل هذه الأشياء.

Bu arada, gerçekten de asla ama asla normalde yapmayız.
وبالمناسبة، جدياً نحن لا نفعل ذلك أبداً أبداً

Bilmiyoruz, değil mi?
حسناً، نحن لا نفعل ذلك الآن، أليس كذلك؟

Bebeğim markette yaptığımız şey var ya zorunda olmadıkça öyle şeyler yapmayacağız, tamam mı?
أنت ِ يا صغيرتي، ذلك الشيء الذي فعلناه اليوم في المتجر؟ نحن لا نفعل ذلك ما لم نكن مضطرين، حسناً؟

Barzini'nin bölgemi belirlemesine seyirci kaldık!
رجال بارزينى يعملون فى منطقتى و نحن لا نفعل شيئا من أجل ذلك

Biz bunu eğlence için yapmıyoruz, görevdeyiz.
نحن لا نفعل هذا من اجل المتعة بل من اجل العمل

Hayır, Biz bugün, burada bunu yapmıyoruz.
لا ، نحن لا نفعل ذلك ليس هنا ، ليس اليوم

Ama biz bunu şu an için yapmıyoruz bunu geleceğimiz için yapıyoruz.
..ولكن نحن لا نفعل ذلك للآن نفعله من أجل مستقبلنا

Gün ışığında, yolun ortasında yapmıyoruz, hayır.
ليس فى وضح النهار , فى وسط الطريق, نحن لا نفعل

Yani, her şeyi birlikte yapmıyoruz.
الأمر هو، أنه نحن لا نفعل كل الامور معاً

Bunu karşılıksız yapmıyoruz.
نحن لا نفعل هذا بدون أسباب لقد أعطونا معلومات

Bunu yapmıyoruz. Sadece rutin alın kontrolü yapıyoruz.
نحن لا نفعل ذلك مجرد مراقبة روتينية للجبهة

Başkanlığımın en bariz başarısızlığını bütün kanallarda tekrar tekrar gösteriyorlar ama biz hiçbir şey yapmıyoruz.
إنهم يعدون الأيام لأكبر فشل في فترة رئاستي، بينما نحن لا نفعل شيئاً.

Bu harika. Hepimiz bir arada. Bunu neden daha sık yapmıyoruz?
هذا عظيم، جميعنا معاً نحن لا نفعل هذا كثيراً

Seninle kahve içmek çok hoş. Bunu hiç yapmıyoruz.
من اللطيف أن أتناول القهوة معكِ، نحن لا نفعل هذا أبداً.

Bunu başka insanlar yapar, Paul. Ama biz bunu yapmayız.
بعض الناس يفعلون هذا , يابول , لكن نحن لا نفعل هذا

Ne? Dostum, biz öyle şeyler yapmayız.
ماذا يا رفيق نحن لا نفعل مثل هذه الأشياء

Bilmiyoruz.
نحن لا نفعل.

Hayır, yapmayacağız. Mengenemiz yok bile.
نحن لا نفعل ذلك إننا لا نملك حتّى مثبتا؟