"نحن ليس" - Translation from Arabic to Turkish

    • değiliz
        
    • kalmadı
        
    Ona bir saat öncekinden daha yakın değiliz o zaman. Open Subtitles إذاً نحن ليس قريبين من إمساكه كما كُنا قبل ساعة
    Girişten o kadar da uzak değiliz. Başka bir kablo ayarlarız. Open Subtitles نحن ليس بعيدين إلى هذا الحد عن المدخل، سنعد سلكاً آخر
    Biz sadece yardıma muhtaç değiliz, aynı zamanda sivil savaşın kurbanlarıyız. TED نحن ليس نفتقد للمساعدة وضحايا الحرب الأهلية
    Hayır. İstemiyorsan, gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles لا نحن ليس من الضروري أن نَذْهبُ إذا أنت لا تُريدُ ذلك
    Artık sana kuşlardan ve arılardan bahsetmemize gerek kalmadı, değil mi? Open Subtitles الآن، نحن ليس من الضروري أن نُخبرُك حول الطيورِ والنحلِ، أليس كذلك؟
    Siyasetçi değiliz. Tek istediğim kocamın emniyette olması, adil davranılması. Ona katil diyorsunuz. Open Subtitles نحن ليس لنا علاقة بالسياسة كل ما اريده هو ان يكون زوجى فى امان لكى يعامل بأنصاف
    değiliz! Benimle ilgilenmiyorsun, okulumu sormuyorsun. Open Subtitles نحن ليس بخير أنتِ لا تهتمين بي, لا تسئليني عن المدرسة
    Bu akşam iş konuşmak zorunda değiliz. Open Subtitles حَسناً، الآن نحن ليس من الضروري أن نَتكلّمُ كُلّ العمل.
    Böylelikle evdeki gibi kavga etmek zorunda değiliz. Open Subtitles لذا نحن ليس من الضروري أن نَتكلّمُ حوله أكثر، مثل في البيت.
    Başın ağrıyorsa gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles العسل، إذا كَ الرئيس يَآْذي، نحن ليس من الضروري أن نَذْهبُ. لا، لا.
    Kazanmak gibi alelade bir şeyi yapmak niyetinde değiliz. Open Subtitles نحن ليس لدينا النية للقيام بشيء ممل جداً مثل الفوز
    Cumartesi günü bu kovboy partisini vermek zorunda değiliz. Open Subtitles يا يا، نحن ليس من الضروري أن عِنْدَنا هذا حزبِ راعيِ البقر يوم السبت.
    Unutmayın, resmi olarak bu davanın içinde değiliz, soğukkanlı olun. Open Subtitles حسنا تذكر، رسميا نحن ليس لنا علاقة بالقضية، لذلك كن هادئا
    Bunu, bugün yapmak zorunda değiliz. Open Subtitles نحن ليس من الضروري أن نَعمَلُ هذا اليوم.
    Düşündüğümüz kadar acı çekmek zorunda değiliz. Open Subtitles نحن ليس من الضروري أن نَعاني بقدر نَعتقدُ بأنّنا نَعمَلُ.
    Kitty, gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles البسيسة التي نحن ليس من الضروري أن نَذْهبُ إلى أيّ مكان.
    Biz hiçbir şey değiliz. Ben senin işçinim, oğlun değilim. Open Subtitles نحن ليس بشىء أنا كنت موظف لديك,أنته لست أبى
    İyi ki geri vermek zorunda değiliz. Open Subtitles أَنا مسرورُ نحن ليس من الضروري أن نُرجعُه.
    Bu delilik, biz tehdit değiliz, biz size geldik. Open Subtitles هذا غير معقول، نحن ليس بتهديد نحن من جئنا إليك
    Gördüğün gibi hiç şüphe uyandırıcı kişiler değiliz! Open Subtitles كما ترين نحن ليس باي شكل من أشكال المشبوهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more