"نحن متأخرون" - Translation from Arabic to Turkish

• geç kaldık
• geç kalıyoruz
• geciktik
• Gecikiyoruz
• geride kaldık

Uygun bir şeyler bul ve kaldır kıçını! geç kaldık.
جد شيئا يلائمك في الخزانة و حرك مؤخرتك نحن متأخرون

geç kaldık ve annemle, babam beni bekliyorlar ve biz burada takıldık kaldık.
نحن متأخرون وأبويّ ينتظرانني ونحن عالقون هنا

- Gitmeliyiz. geç kaldık. - Otobüsü kaçıracağız.
علينا أن نذهب نحن متأخرون سوف نتأخر على الباص

- Onu daha sonra ararım. geç kalıyoruz. - Ne için geç kalıyoruz?
سوف أتصل بها لاحقاً نحن متأخرون متأخرون على ماذا ؟

Yeni dekan için bir sunum yapılacak. geç kalıyoruz.
إنه حفل ترحيب للعميد الجديد نحن متأخرون بالفعل

Ama işin gerçeği şu, Kurt, patron benim ve 6 ay geciktik.
لكن الحقيقة هي، الزعيمة هنا هي أنا و نحن متأخرون بـ6 أشهر

Hadi. P.A. Gecikiyoruz.
هيا ، نحن متأخرون عن الدرس

Biz geride kaldık. Ne yapacağız şimdi?
روبي حصل على فتاة أفضل يا راي نحن متأخرون ، ماذا ستفعل؟

Sözünü ettiğin yel kendimizden geçirdi bizi, İyice geç kaldık yemeğe!
هذه الريح التى تتحدث عنها ستشغلنا لقد أعد العشاء وسنصل نحن متأخرون

- Gitmeliyiz. geç kaldık. - Otobüsü kaçıracağız.
علينا أن نذهب نحن متأخرون,سوف نتأخر على الباص

Mesajları aldım, geri dönemedim, randevuya geç kaldık.
تلقيت الرسائل، ولا أستطيع الرد، نحن متأخرون على موعد

Anneme çeyrek kala istasyonda olacağımızı söylemiştim, geç kaldık.
لقد أخبرت أمي أننا سنكون على المنصة في إلا ربع، و ها نحن متأخرون

Gidelim, hamilelik yogasına geç kaldık.
لنذهب , نحن متأخرون على يوجا ما بعد الولادة

Seninle konuşmak isterdim, ama geç kaldık.
اريد ان اتكلم معك ولكن نحن متأخرون جداً

Hayır, John, zaten geç kaldık.
كلا .. نحن متأخرون بالفعل يا جون

geç kalıyoruz ama öğrenmek isteyen olursa birkaç dakikamızı ayırabiliriz.
نحن متأخرون قليلاً ولكن إذا كان ..أحدكم يريد فعلاً أن يعرف يمكننا أن نأخذ بعض الدقائق

geç kalıyoruz. Geri kalanı bırakıp buradan bir an evvel gidelim.
نحن متأخرون علينا ترك الباقي و الذهاب

Yapacak çok işimiz var. geç kalıyoruz.
لدينا الكثير لنعمله نحن متأخرون

Biraz geciktik, efendim. Lütfen, acele edebilir misiniz, efendim?
نحن متأخرون قليلاً سيدي, هل بإمكانك أن تسرع قليلاً يا سيدي ؟

Hal: Tatlım. geciktik.
عزيزتي، نحن متأخرون من الأفضل أن نسير على الطريق

Gecikiyoruz.
نحن متأخرون.

Kesilen ödenekler dolayısıyla biraz geride kaldık.
هذه محرج نحن متأخرون بعض الشيء بسبب بعض التخفيضات في الميزانية