Elinden geleni yaptın, Marius. minnettarız. | Open Subtitles | ماريوس ,ماريوس ,فعلت كل ما بطاقتك , نحن ممتنون |
Minnettarlığımızı sunmak isterim Kaptan. Hayatta olduğumuz için minnettarız. | Open Subtitles | أود أن أعبر عن إمتناننا ، أيها الكابتن نحن ممتنون لبقائنا على قيد الحياة |
Burada oldukları için, engin bilgileri için... manastırın geçit törenine katılacakları için minnettarız. | Open Subtitles | نحن ممتنون لحضورهم و على علمهم و مشاركتهم لنا في موكب المزار |
Yardımın için minnettarız ama seni asla serbest bırakamayız, sahip olduğun bilgilerle olmaz. | Open Subtitles | نحن ممتنون جدا لمساعدتك لكن لا نستطيع إطلاقك ليس ولديك كل المعلومات عنا إذا اقتليني الآن |
Brunei güvenlik hizmetinin da yanımızda olacağından dolayı müteşekkiriz ama sigortacılarımız kendi ekibimizden de bizimle gelmesinde ısrarcı. | Open Subtitles | نحن ممتنون أن الأجهزة الأمنية في بروناي ستكون حاضره لكن شركة التأمين لدينا مصرة على إحضار فريقنا الخاص |
Neden minnettar olduğumuz şeyler hakkında konuşmuyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نحن جميعا نتحدث عن ما نحن ممتنون ل؟ |
Ve belki asla tanıyamayacağımız şeyler için de şükran duyuyoruzdur. | Open Subtitles | و ربما نحن ممتنون للأمور العائليه التي لم نعرفها بعد |
Senatomuz adına son derece minnettarız. | Open Subtitles | , بالنيابة عن مجلس الشيوخ . نحن ممتنون جداً |
Size minnettarız Düküm. Cömertliğiniz her zaman ki gibi beni mahcup etti. | Open Subtitles | نحن ممتنون لسموك, كرمك يغمرني كما العادة |
Onu tekrardan geri alacakları için minnettarız. | Open Subtitles | نحن ممتنون أنها سوف تنظر في اتخاذ اعادته. |
- Önemli değil, minnettarız. Z'ler hakkında bizden çok daha şey biliyorsun. | Open Subtitles | لا بأس، نحن ممتنون أنّك تعرف كل هذا القدر عن الزائرين أكثر منا |
Bak, geçen akşam çalışanlar için yaptıklarına minnettarız ama bazılarını dışladın ve bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | نحن ممتنون لسخائك، لكنك استبعدت بعض الأفراد، هذا تحت الحزام |
Bu kahvaltıda bize sunduğun nimetler için minnettarız. | Open Subtitles | و نحن ممتنون للمكافئة التي منحتها لنا على هذا الفطور |
Yardımınız için minnettarız ama arkadaşlarımıızı bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن ممتنون لمساعدتكم لكن نحتاج بأن نبحث عن أصدقائنا |
Victoria, hazır şehirdeyken bizi ağırlama davetin için çok minnettarız. | Open Subtitles | فيكتوريا نحن ممتنون للغاية لكي لعرض استضافتنا بينما نحن في المدينة |
Bize bağışladığın bu lütuflarla birlikte bizi sarayına davet ettiğin için minnettarız. | Open Subtitles | نحن ممتنون جدا لانك تسمح لنا بدخول محضرك مع كل هذه البركات التي تعطيها لنا |
Masum insanlar ve onlara karşı şiddet uygulama gayesi içerisinde olan insanların arasında durduğun için hepimiz sana minnettarız. | Open Subtitles | نحن ممتنون لمجهوداتك لكى تقف بين الابرياء والذين يريدون ارتكاب العنف تجاهم |
Senin tarafından teslim edildi ve çok minnettarız. | Open Subtitles | هو سُلّمَ إلينا بواسطتك، و نحن ممتنون جداً لذلك. |
Yozlaşmış bir Tanrıyı yok ettiğiniz için size minnettarız, yani... | Open Subtitles | نحن ممتنون لكم لانكم قضيتم على سيد فاسد، لذلك |
Bu dünyada yaşamamıza izin verdiğin için hepimiz sana minnettarız. | Open Subtitles | لقد سمحت لنا بالعيش في هذا العالم ولهذا نحن ممتنون لك للأبد |
Yoldaş, işbirliğin için sana müteşekkiriz. | Open Subtitles | أيها الرفيق. نحن ممتنون لتعاونك. |
Tanrım, bizleri koruyup, minnettar olduğumuz bu nimetleri bize verdiğin için sana şükrediyoruz. | Open Subtitles | أشكرك ، يا رب لمراعاتنا كل سنة ... ولهذه الأشياء التي نحن ممتنون لك |
Belki tanıdığımız şeyler için şükran duyuyoruzdur. | Open Subtitles | ربما نحن ممتنون للأمور العائليه التي نعرفها |