Ama şu andan itibaren, daha çok, bilgiyi kimin çaldığıyla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | ولكن في الوقت الحالي، نحن مهتمون أكثر بمعرفة من سرق المعلومات |
Fakat, biz sanal gerçeğin kayıp miraslara sunacaklarıyla ilgileniyoruz. | TED | ومع ذلك، نحن مهتمون بشكل أكبر بما يقدمه الواقع الافتراضي للتراث المفقود. |
Bir muhteşem renk birliğiyle ilgileniyoruz. Biz büyük ekranlarla, parlak ekranlarla ilgileniyoruz. | TED | نحن مهتمون بتناسق الألوان بصورة ممتازة. نحن مهتمون بشاشات العرض الكبيرة، شاشات العرض الزاهية. |
Nötrino deteksiyonu projesi ilgimizi çekti. | Open Subtitles | نحن مهتمون بمشروع الكشف عن "النيوترينو". |
Bizi ilgilendiren sadece karısının cinayeti değil. | Open Subtitles | ليست فقط جريمتها في ما نحن مهتمون |
Ve aslında, biz yaşamın ilk iki yılıyla çok ilgiliyiz, çünkü bu yatkınlıklar otizme dönüşmeyebilir. | TED | وفي الحقيقة , نحن مهتمون جدا بالسنتين الأولتين من الحياة, لأن هذه الاحتمالات لا تتحول بالضرورة إلى التوحد. |
Fermantasyon kimyasalların alımı ile ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن مهتمون بالشراء بالجملة للمواد الكيمياوية المتخمرة |
Üniversitemizde ise biz sadece yetişkinlerle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | في هذه الجامعة، نحن مهتمون فقط بالبالغون |
Şu anda özellikle çocuğun babasıyla konuşmakla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن مهتمون بشكل خاص بالتحدث مع والد الفتى |
Çocukların kayboldukları günlerle ilgileniyoruz. Ne kadar konuşmuşlar? | Open Subtitles | نحن مهتمون بالأيام التي اختفى فيها الصبية |
Bu bölgedeki binaları satın alıyoruz ve bu binayla da ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن نشتري المباني في هذه المنطقة و نحن مهتمون بالنظر لشراء هذا المبناء ايضاً |
- Aslında bir zamanlar içinde olan haritayla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة نحن مهتمون بالخريطة التي كانت موجودة |
Alo, safkan bir Sırp değişim öğrencisi ağırlamakla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | مرحباً، نحن مهتمون باستضافة طالب تبادل صربي الأصل. |
Biz, dijital bölünme ve dunyadaki yoksullukla ilgili butun konularla ilgileniyoruz, insanlari guclendirerek, onlara iyi kararlar verebilmeleri icin ihtiyaç duydukları bilgileri her yerde saglamak istiyoruz. | TED | نحن مهتمون بالفعل بكل القضايا حول الفوارق الرقمية، الفقر عالمياً، تعزيز الناس في كل مكان ليحصلوا على المعلومات التي يحتاجون لأخذ قرارات جيدة. |
Bu söz konusu imalatçı dedi ki, "İyi ama, biliyorsunuz, biz bununla ilgilenmiyoruz. Biz oturma odasıyla ilgileniyoruz. | TED | وهذا المُصنّع تحديدًا قال، "حسنًا، تعرفون، لسنا مهتمين بذلك. نحن مهتمون بغرفة المعيشة. |
Biz devrimden ziyade evrim ile ilgileniyoruz. Bu fikir, bir şeylerin zamanla, adaptasyon ve doğaçlama yoluyla, dünyadaki değişimlere evrimleştiğidir. | TED | فبدلاً عن الثورة ، نحن مهتمون أكثر بالتطور وبفكرة أن الأمور تتطور بالتدريج من خلال التكيف والأرتجال وصولاً إلى إحداث التغييرات في العالم |
Daha ziyade belirsiz kalması gereken bir nedenden ötürü özel bir örüntüyle ilgileniyoruz. | TED | ولسبب ما -والذي سوف يبقى في الواقع غامضاً.. نحن مهتمون بنمط معين. |
Bu konu ilgimizi çekti. | Open Subtitles | - استمر سيد شاركى , نحن مهتمون |
Hayır, lütfen. İlgimizi çekti. | Open Subtitles | لا، أرجوك، نحن مهتمون |
Bizi ilgilendiren bu. Sahip olduğu gayrimenkuller değil. | Open Subtitles | هذا ما نحن مهتمون بشأنه ، ليست عقاراته |
Görüyorsun, senden daha çok caddenin karşısında gördüğün cinayetle ilgiliyiz. | Open Subtitles | نحن مهتمون بقضية القتل التي حدثت على الجانب الآخر من الشارع |
Gelişmiş dünyaya sağlık hizmeti götürmekle çok ilgiliyiz. Ve bu belirli iş alanında yapmak istediğimiz şeylerden biri, medikal tanıyı mümkün olduğunca sıfır maliyete yakın yapmanın yolunu tutmak. | TED | نحن مهتمون كثيراً بتقديم الرعاية الصحية في العالم الثالث وواحدةٌ من بين الأشياء التي نتمنى القيام بها في هذا الجانب خصوصاً هي إيجاد سبيلٍ لتشخيص الأمراض بتكلفةٍ تقارب الصفر ما أمكن ذلك / بقدر الإمكان. |