"نحن نأمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • umuyoruz
        
    • umuyorduk
        
    • umut ediyoruz
        
    • ümit ediyoruz
        
    Devam et, ve unutma, en iyiyi umuyoruz ama en kötü için hazırlanmalıyız. Open Subtitles , حسناً , اذهبي , لكن تذكري نحن نأمل الأفضل لكننا نتهيأ للأسوأ
    Ve insan doğası hakkında temel bir şeyi anlamayı umuyoruz. TED نحن نأمل أن نفهم أمرا جوهريّا حول طبيعتنا البشريّة.
    KUCAK infant ısıtıcının ve buna benzer basit çözümlerin gelecek teknoloji için yeni bir trend oluşturmasını umuyoruz; büyük sosyal farklılar yaratacak potansiyele sahip basit, lokal, ucuz çözümler. TED نحن نأمل أن مدفئ الأطفال الرُضّع والإبتكارات البسيطة الأخرى مثل هذا ستمثل إتجاه جديد لمستقبل تكنلوجيا: ذات حلول بسيطة، محلية، ومنخفضة الكلفة التي لديها القابلية لفعل تأثير ضخم إجتماعياً.
    Bunu bize Doktor Richards'ın söyleyebileceğini umuyorduk. Open Subtitles نحن نأمل أن يستطيع دكتور ريتشارد إخبارنا
    gelecek yıl sonunda yedi milyona sahip olacağımızı umut ediyoruz. TED نحن نأمل بالوصول لسبعة ملايين بنهاية العام المقبل.
    İlk dalgada aşının etkisini göstereceğini ve virüsün yok edileceğini ümit ediyoruz. Open Subtitles نحن نأمل أن يتدخّل المصل خلال الموجه الأولى و يقضي على الفيروس
    Uzun değil, nükleer bir fabrika işine kısa sürede girmemiz için onun kaynaklarının bir kısmıyla bir iş yapmayı umuyoruz. Open Subtitles ليس بالنسبة لنا، نحن نأمل بمقايضة جزءا من احتياطياته لمحطة نووية مع إمكانية الاستخدام الفوري
    Hepimiz senin bizimle birlikte yeni eve taşınmanı umuyoruz. Open Subtitles نحن نأمل بأن تنتقل للعيش معنا في المنزل الجديد
    Bu seferki denememizde başarılı olup olamayacağımızı bilmiyoruz, fakat en sonunda her şeyi kapsayan tek bir teoriyi bulabileceğimizi umuyoruz. Open Subtitles أننا سننجح لكن فى النهاية .نحن نأمل أن نملك نظرية مفردة تحكم كل شىء
    Bu takımı takip ediyoruz çünkü bizi, örgütün geri kalanına götürmelerini umuyoruz. Open Subtitles و نحن نأمل بمراقبة هذا الفريق حتى يقودونا إلى بقية الشبكة
    Bunu gören birilerinin unsurlardan bazılarını tanıyabileceğini umuyoruz. Open Subtitles نحن نأمل ان يكون احدهم رأى شيئا وسيميز احد العناصر
    Senin kanıtını paralel uzay zamanından bizimkine bir köprü kurmak için temel alarak kullanmayı umuyoruz. Open Subtitles نحن نأمل أن نستخدم برهانك كأساس نظري لإقامة جسر من زمن فضائي مماثل للزمن الخاص بنا
    Kaybolduğunu ve kendisini bulanın sağ salim teslim edeceğini umuyoruz. Open Subtitles ما هي النظرية حول ما جرى لـ كايل ميرفي؟ نحن نأمل انه ضائع فحسب
    Bir zamanlar Kral Arthur'a yaptığınız gibi bize de büyünüzle yol göstereceğinizi umuyoruz. Open Subtitles نحن نأمل ان تستخدمى سحرك لتقودنا كما فعلت مع الملك آرثر
    Suikastçının, kadın ile birlikte çalıştığına dair istihbaratı buradan sağlayacağımızı umuyoruz. Open Subtitles نحن نأمل بأن يزودنا بالمعلومات التي نحتاجها عن منفذ الاغتيال الذي تعمل معه
    Sadece şüpheli sayısı azaldığında yardım edeceğini umuyoruz. Open Subtitles نحن نأمل ان تساعدنــا عندمــا نضيق الخناق
    Böyle bir şeyi kimin yapmış olabileceğini söyleyebileceğinizi umuyorduk. Open Subtitles نحن نأمل فى أن تخبرنا عن من له مصلحة لفعل هذا الشيء
    Size küçük bir stüdyo turu yaptırmayı umuyorduk. Open Subtitles نحن نأمل بأن نأخذك في جولة قصيرة في الإستوديو
    Biz senin biraz zaman ayırabileceğini umuyorduk. Open Subtitles نحن نأمل لو انك لديكي بعض الوقت, ربما تكونى قادرة...
    umut ediyoruz ki birkaç hafta içinde... Open Subtitles نعم , نحن نأمل في أقل من عدة أسابيع
    Websterlerin bir sonraki versiyonuna geçmeyi umut ediyoruz. Open Subtitles نحن نأمل أن ندخلها في الإصدار الجديد لقاموس (ويبستر).
    ümit ediyoruz ki, bu hayati bilgiyi kasıtlı olarak engellemenin Starbuck'ın her bir çocuğu üzerinde olumsuz psikolojik etkiler bıraktığı ve bırakmaya devam edeceği belirtilmiştir. Open Subtitles لذا , نحن نأمل ان يكون قد اصبح واضحا ان الحجب متعمد لهذه المعلومات الحيوية وسيكون لها تأثير نفسي سلبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more