"نحن نبيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • satıyoruz
        
    • satarız
        
    Eskiden burada bir şeyler icat ederdik, Şimdi sadece satıyoruz. Open Subtitles اعتدنا ان نصنع اشياء هناك والأن نحن نبيع الاشياء فقط
    Şu işe bak. Haftada sekiz hamburger ve bir kasa gazoz satıyoruz. Open Subtitles انظر لحالنا ، نحن نبيع ثمان شرائح لحم أسبوعيا ، وصندوق مياه غازية
    Blaney, bu seni şaşırtmış olabilir ama bu barda içkiyi satıyoruz hediye etmiyoruz. Open Subtitles ربما تأتى مثل مفاجأه لك يا بلانى لكن فى هذه الحانه نحن نبيع الليكير و لا نمنحه
    Kampa gidebilmek için, saf kokain satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع الكوكايين الصافي لنذهب إلى الحفل الصاخب
    Bu fiyatla günde bir düzine satarız. Open Subtitles نحن نبيع الكثير منه خلال يوم واحد فى حدود هذا السعر
    Çiçek dükkanı değil burası. Kızı satıyoruz biz. Open Subtitles إننا لا ندير متجر أزهارٍ هنا نحن نبيع الفتاة
    Var olmayan şirketlerin hisse senetlerini satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع مخازن لشركات لا تتواجد فى الحقيقة
    Biz tavuğu senin onu ayıklamadan hızlı satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع الدجاج أسرع ممّا تسحب منه العظام
    Peki, peki... Ee peki sen... Ah, bunları 21.99'dan satıyoruz. Open Subtitles إليكِ هذا نحن نبيع هذه بمبلغ 21.99 دولار
    Her yere çanlar satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع مثلها في كل مكان وقريبا ستكون هايفن في كل مكان
    Bavullar, taşıyıcılar, giysi çantaları, kasalar satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع الحقائب ، وحقائب الظهر ، والاكياس و الحاويات
    Çocuklara 6 Dolar karşılığında, zehirli at sidiği satıyoruz! Open Subtitles نحن نبيع لهم نواة بول الحصان من أجل 6 دلارات
    Yaptığımız bu! Yaşam için pislik satıyoruz! Open Subtitles ذلك مانفعله نحن نبيع الهراء من اجل العيش
    Baltimore'da uyuşturucu satıyoruz, zenci o kadar paranız yoksa utanmanız gerekir. Open Subtitles نحن نبيع المخدّرات في بالتيمور كل واحد منكم ليس لديه هذا المبلغ عليه أن يشعر بالعار
    Hediyelik eşya satıyoruz, yani dünyayı gülümsetiyoruz. Open Subtitles نحن نبيع الهدايا ، و الذي يعني أننا نجلب الابتسامات الي العالم
    Çok çeşitli meyve ve sebze satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع تشكيلة كبيرة من الفواكه والخضروات
    Hayır, biz iş araçları satıyoruz, mağazalar da bunu yansıtmalı. Open Subtitles كلا، نحن نبيع أدوات تجاريه والمتاجر عليها إظهار ذلك
    Genelde pezevenklere ve papazlara satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع في العادة إلى سماسرة الفحشاء والرعاة.
    Transistör, anakart mönitör, bu tür şeyler satıyoruz. Open Subtitles أجل، نحن نبيع الترانزيستور واللوحات الإلكترونية والشاشات، وأشياء من هذا القبيل
    Bir bilgisayarla yapabilecekleri şeyleri satıyoruz. Open Subtitles نحن نبيع ما يُمكنهم فعله بأجهزة الكمبيوتر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more