Biz patronlara istediklerini veriyoruz ve ikimizde para kazanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطي الزبائن ما يريدونه , وكلانا نكسب المال |
Köpeğime özel yiyecek veriyoruz. İçinde keten var. | Open Subtitles | نحن نعطي الكلب طعام مخصص يحتوي على رقائق |
Her firmaya, bir ajans sunumu hazırlamaları için 3.000 dolar veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطي كل شركة ثلاثة ألاف دولار لتقديم عرض تنافسي |
Kurul üyesi olmayanlara şifreler veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطي كلمة السر لأشخاص ليسوا من مجموعة التنظيم |
Eğer insanlara, hapşurdukları için antibiyotik verirsek bir işe yaramaz; çünkü onlar virüs. | Open Subtitles | نحن نعطي الناس مضادات حيوية من أجل الرشح لكنها لا تقضي على الفيروسات |
Biz aksi takdirde bir hiç olacak bu insanlara olanak veriyoruz. | Open Subtitles | والائتمان. نحن نعطي فرصة لاولئك الذين لا يملكون شيئًا |
Ve bu nedenle vermeye başladık, ve şimdi 30 yıl sonra, karım ve ben ters sadakacılarız -- yüzde 90 veriyoruz ve yüzde 10 ile yaşıyoruz. | TED | ولذا بدأنا في العطاء، والآن بعد 30 عاماً، زوجتي وأنا نقدم العُشر عكسياً -- نحن نعطي 90 في المائة ونعيش على 10 بالمائة. |
Burada keman yapımı dersleri veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطي دروس تصنيع الكمان هنا |
Ki sizin de duymak istediğiniz şey bu: Evlerimizi bu sikilmiş Pakistanlılara veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطي مساكنا لهؤلاء المتطفلين |
Çoğu zaman "katılımcı gazeteci" ya da "vatandaş gazeteciliği" vs diye nitelendirilen gazeteciliğin olumlu yönü. Gerçekte, insanlara daha önce olmayan dile getirme imkanı veriyoruz ve her zaman orda olan ve henüz ortaya çıkarılmamış bilgilere ulaşma imkanımız oluyor. | TED | إنه الجانب الإيجابي لما قد يسمى أحياناً الصحافة المشتركة أو صحافة المواطن و هلم جرا و في الواقع نحن نعطي الناس الذين لم تكن لديهم المقدرة على التحدث من قبل نوعاً من الصوت و لدينا الإمكانية من الوصول لمعلومات لطالما كانت موجودة و لكن كانت غير ملموسة من الأساس |
Bunca şeyden sonra Perryler'e serbest geçiş mi veriyoruz? | Open Subtitles | بعد كل ذلك، نحن نعطي فقط (آل بيري) ترخيص حرّ؟ |
Ally'ye ihtiyacı olan her şeyi veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطي (ألي) كل ماتحتاجه |
Ve biz kendi ışığımızın parlamasına izin verirsek... farkında olmadan diğer insanların da aynı şeyi yapmasına öncü oluruz. | Open Subtitles | و بينما نحن وبينما نحن نترك ضوءنا يشع نحن نعطي لبقية الناس الفرصة ليفعلوا مثلنا دون أن نشعر |
Ve biz kendi ışığımızın parlamasına izin verirsek... farkında olmadan diğer insanların da aynı şeyi yapmasına öncü oluruz. | Open Subtitles | و بينما نحن نترك ضوءنا يشع نحن نعطي لبقية الناس الفرصة ليفعلوا مثلنا دون أن نشعر |