Yaşamlarımız boyunca önemli sonuçları olan çok önemli kararlarla karşı karşıyayız. Ve bu kararlarla baş etmek için bir takım stratejilerimiz var. | TED | نحن نواجه قرارات بالغة الأهمية و لها عواقب هامة طوال حياتنا. و لنا استراتيجيات للتعامل مع هذه القرارات. |
Hepinizin farkında olduğu gibi, zorlu ekonomik zamanlarla karşı karşıyayız. | TED | كما تعلمون جميعاً، نحن نواجه ظروفاً اقتصادية صعبة |
Şu anda cahillikle yüzleşmenin üstünde bir çeşit aşikarlık ile karşı karşıyayız. | TED | غير أنه وبالإضافة إلى الجهل الذي نعاني منه نحن نواجه أيضًا اليوم وجود درجة من الوضوح |
- Hadi, hadi! Maalesef şu an güverte iskelesiyle bazı teknik sorunlar yaşıyoruz. | Open Subtitles | للأسف، نحن نواجه مشاكل ميكانيكيّة في سلّم السفينة عند هذا المكان |
Bu önyargıyla her gün karşılaşıyoruz, ama kendi gezegenimizde mutluyuz. | Open Subtitles | نحن نواجه ذلك الإجحاف كل يوم، ولكننا سعداء على كوكبنا الصغير |
- Şu anda büyük bir sorunumuz var. | Open Subtitles | لكن الآن نحن نواجه مشكلة كبيرة وما هيَّ؟ |
Gezegeni ısıtıyor ve kirletiyoruz, o yüzden bir dizi ekolojik zorlukla karşı karşıyayız. | TED | نحن نرفعُ من درجة حرارة الأرض، ونلوّث الكوكب، لذلك نحن نواجه مجموعة هائلة من التحديات البيئية. |
Tüm bunlar bir yana, şimdi de iklim değişikliğinin korkunç etkileriyle karşı karşıyayız. | TED | وفوق كل هذا، نحن نواجه الآن تأثير كارثة المناخ المتصاعدة وجهًا لوجه. |
Millet, parasal kaynaklarımız kaybetmekle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | ايها القوم ، نحن نواجه خطر خسارة التمويل المالي |
Çünkü sizinde farkında olduğunuz gibi, Doğu Kıyılarımızı hedef alan yeni bir saldırıyla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | لأنه و كما يعرف الكثير منكم نحن نواجه تهديدا إرهابيا على السحال الشرقي |
Yani kaybedecek bir şeyi olmayan bir avukatla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | إذاً نحن نواجه محامياً ليس لديه ما يخسره |
Benim için bile görünmez olan bir düşmanla karşı karşıyayız. Öyle bir muhafızın ne faydası var? | Open Subtitles | نحن نواجه عدو مخفي حتى لي، ما فائدة الحارس في أمر كهذا؟ |
İki gün içinde şirket yönetimi için yapılacak bir seçimle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | نحن نواجه أمر التصويت لمسك زمام الأمور في الشركة بعد يومين |
Her türlü ceza ile karşı karşıyayız şu an çiğnediğimizin üstüne... | Open Subtitles | نحن نواجه كل انواع الغرامات اذن, سوف يكون من الرائع ان نتوقف عن كسر المزيد من القوانين |
Uluslararası bir komployla karşı karşıyayız yahudi sermayesiyle finanse edilmiş ve evleri Amerika'da. | Open Subtitles | نحن نواجه مؤامرة دولية تمولها العاصمة اليهودية.. التي لها موطنها في أمريكا. |
Büyük boyutta bir biyokimyasal saldırı ile karşı karşıyayız. | Open Subtitles | نحن نواجه هجوماً كيميائياً بنسب غير معروفة |
Şu anda dünyamızda birden fazla krizle karşı karşıyayız, bu kişisel olarak bizim için güzel, hayatımıza daha fazla zevk, şükür, fayda getirecektir ve kariyerimiz için en iyisi, dünya için de en iyi şey olacaktır. | TED | لذا وبينما نحن نواجه العديد من المصائب في عالمنا اليوم فانه من الجيد على الصعيد الشخصي لكي نجلب المتعة .. والفرح .. والتقدير والفاعلية في حياتنا ولكي نحصل على افضل انتاج لأعمالنا وللعالم أيضاً |
Üzgünüm Central Şehri bağlantısında teknik sorunlar yaşıyoruz. | Open Subtitles | أنا آسفة , نحن نواجه صعوبات تقنية من موقعنا مركز المدينة |
Hareket, burası SouthJet 227. Kötü hava ve sert inişler yaşıyoruz. Şimdi yükseliyoruz. | Open Subtitles | نحن نواجه إضطرابات جوية لهذا نزيد من سرعتنا |
Biz de aynı sorunları yaşıyoruz. Adada iletişim düzgün çalışmıyor. | Open Subtitles | نحن نواجه نفس المشاكل الاتصالات متقطعة على الجزيرة |
Her gün anlaşılamayan bir şeyle karşılaşıyoruz, bu da onlardan biri. | Open Subtitles | نحن نواجه الكثير من الأشياء التي لا يمكن تفسيرها كل يوم هذا مجرّد شيء آخر |
Her Pazar Sartoni gibi insanlarla karşılaşıyoruz, en iyi durumda, yüzüne tükürürler, ama gerçekten öfkeli oldukları zaman, her şeyi üstüne atarlar. | Open Subtitles | كل أحد نحن نواجه أناس كسارتونى والذى,فى أحسن الأحوال يبصق فى وجهك ولكن, عندما يغضبون فانهم يقذفونك بكل ما تطاله ايديهم |
Beklemek zorundasın dostum. Enerji akışıyla ilgili bir sorunumuz var. | Open Subtitles | عليك أن تنتظر، يا رجل نحن نواجه مشكلة في سريان الطاقة |