"نخبرهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onlara
        
    • söylemeliyiz
        
    • söyleriz
        
    • söyleyelim
        
    • anlatmalıyız
        
    • söyleyebiliriz
        
    • söylemek
        
    • söyleyeceğiz
        
    • söylemeli
        
    • söylemeyeceğiz
        
    • söylememiz
        
    • anlatacağız
        
    • söylemezsek
        
    • söyleyemeyiz
        
    • söylesek
        
    Ne için geldiklerini Onlara söylemeyeceğiz. Muhtemelen yeni bir tür kama olduğunu zannedeceklerdir. Open Subtitles لن نخبرهم عن غرض استخدامها، فغالبا ما سيعتقدون أنها نوع جديد من الخناجر
    Ve eğer biz Onlara söylemezsek, er yada geç onlar bulacaktır. Open Subtitles و حتى لو لم نخبرهم سوف يجدون الفيديو عاجلاً أو آجلاً
    Hayır. Başka yalanlar bulmalı ve Onlara sürekli yalan söylemeliyiz. Open Subtitles ليست كذلك ، علينا أن نفكر في أكاذيب و نخبرهم بها طوال الوقت
    Uzakta olduğunu söyleriz. Gözlerini kısarsan gerçek gibi görünür. Tanrı biliyor, Japonlar gözlerini kısarlar. Open Subtitles نخبرهم أنها بعيدة, ستبدو حقيقية لو نظرت شزراً أنهم مصابين بداء الحول
    O zaman Onlara istedikleri her şeyi kabul edeceğimizi söyleyelim. Open Subtitles ثمّ لربّما نخبرهم أيضًا أنّ بإمكانهم الحصول على كلّ شيء.
    Onlara anlatmalıyız. O harabelere bakma şansımı değerlendirmeden olmaz. Open Subtitles يجب أن نخبرهم ليس قبل أن ألقى نظرة على هذه الأطلال
    Onlara, nihayet burada barışın sağlandığını söyleyebiliriz. Open Subtitles . نستطيع ان نخبرهم بأن السلام وقع بهذا المكان
    Basit, Onlara bunların McDonald's' tan olduğunu söyleyin. TED ببساطة علينا ان نخبرهم انهم من ماكدونلدز
    İki yetişkin alıyoruz. Onlara bir oyun oynayacaklarını söylüyoruz. TED نأتي بشخصين بالغين. و نخبرهم أنّهم سيلعبون مباراة.
    Onun katil olmadığını biliyoruz. Bizimle birlikte olduğunu söylemeliyiz. Open Subtitles انت تعرفين أنه لم يقتلها يجب أن نخبرهم أنه كان معنا
    Aslında Onlara hücre arkadaşın olduğumuzu söylemeliyiz. Open Subtitles إذن أنا أعتقد أنه يجب علينا أن نخبرهم أننا كنا زملاء بالزنزانة
    Bütün ekipleri bu olaya verdiğimizi söylemeliyiz. Open Subtitles يجب ان نخبرهم ان جميع قواتنا مستعدة لذلك
    Eğer birileri onu bulursa, Onlara senin özel efekt meraklısı biri olduğunu ve o görüntüleri de bilgisayarında yaptığını söyleriz. Open Subtitles , نعم , حسناً إذا وجده أحد ما . . سوف نخبرهم أنك قمت ببعض الخدع البصرية بحاسوبك الخاص
    Adamın anlattıklarını polise söyleyelim mi? Open Subtitles أتعتقدوا أنه يجب علينا أن نخبرهم بما قاله؟
    Neyi anlatmalıyız, Tom? Bu bir anahtar. Ne olmuş yani? Open Subtitles نخبرهم بماذا يا توم ، إنه مفتاح من الممكن أن يكون لأي شخص
    O zaman, Polisler gelirse Onlara birayı senin aldığını söyleyebiliriz. Open Subtitles إذاً لو جائت الشرطة نخبرهم فقط أنك اشتريت البيرة
    Bunu düşündüm ve Paris'e gideceğimizi söylemek aklıma geldi. Open Subtitles لقد فكرت في ذلك واعتقد بأنه يمكننا بأن نخبرهم بأننا سنذهب الى باريس
    Onlara evleneceğimizi ve kızlarını evlilik dışı hamile bıraktığımı söyleyeceğiz. Open Subtitles ولكي نخبرهم ايضاً بأننا سنتزوج وكذلك انني جعلت ابنتهم تحمل بطفل قبل ان اتزوجها،
    Sence Onlara geminin benzininin bittiğini söylemeli miyiz? Open Subtitles ألا تعتقد بأنّنا يجب أن نخبرهم أن المركب بدون الغاز؟
    -Sence geminin benzininin bittiğini söylememiz gerekmez mi? Open Subtitles ألا تعتقد بأنّنا يجب أن نخبرهم أن المركب بدون الغاز؟
    Delilleri sunacağız, görevinin ne olduğunu anlatacağız. Open Subtitles سوف نقدم الأدلة و نخبرهم تفاصيل مهمتك..
    Onlara ne yapacaklarını söyleyemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان نتصل بهم فحسب و ان نخبرهم بما يجب ان يفعلوه
    Çocuğu kaçırdığını söylesek yeter değil mi? Open Subtitles يمكننا أن نخبرهم بأنّه قد اختطف طفلاً، صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more