Aynı seviyede olan seçenekler arasında seçim yaptığımızda gerçekten kayda değer bir şey yapabiliriz. | TED | عندما نختار بين الخيارات المتساوية، بإمكاننا حقًا أن نقوم بأشياء لافتة للانتباه، |
Bazen kendimizi buna maruz bırakarak birbirleriyle doğrudan kıyaslanamaz riskler arasında seçim yapmak zorunda kalırız. | TED | أحياناً، يجب أن نختار بين تعريض أنفسنا للمخاطر التي يصعب مقارنتها بشكل مباشر. |
İşte o zaman bizler, dışarıda yalnız kalmakla burada güvende olmak arasında seçim yapabilecek kadar şanslı olanlardık. | Open Subtitles | وهذا عندما أتى نحن كنا سعيدين كفاية لأمتلاك الخيار ليجب أن نختار بين الدخول وحيدا هناك |
Geçen yaz, Turk ve ben, şehir merkezinde "Hepatit C" salgınının kontrol atına alınmasıyla barmenlik okuluna gitmek arasında seçim yapmaya zorlandık. | Open Subtitles | في الصيف الماضي ، كان عليّ أنا و(ترك) أن نختار بين الوقاية من تفشي التهاب الكبد الوبائي والمقتنيات أو الذهاب إلى المدرسة |
Abby'yle Ducky arasında seçim mi yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | -إذن علينا أن نختار بين (آبي) و (داكي)؟ -أفضّل أن أكون قطّة (ماكغي ). |