"نخسرها" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybediyoruz
• kaybedeceğiz
• kaybederiz
• kaybetmemiz
• kaybedebiliriz
• kaybettiğimiz
• kaybedilmeyeceği
• kaybedebileceğimizi

Çünkü kültürel mirasları sadece doğal afet ve savaşlara değil, başka bir şeyle daha kaybediyoruz.
لأننا لا نخسر التراث الثقافي نتيجة الكوارث الطبيعية والحرب فقط، ولكننا نخسرها بسبب شيء آخر.

D.E.A. eli kolu bağlı bir savaş veriyor... ve biz kaybediyoruz.
سيدي مكافحة المخدرات يخوضون هذه الحرب بأيدي مقيدة ونحن نخسرها

Ne zaman işler istediğimiz gibi gitse, kaybediyoruz.
والآن، في أي وقت تبدأ الامور تسير في طريقنا، نخسرها.

Durma anne, yoksa izini kaybedeceğiz.
لا تتوقفي، يا أمّي أو سوف نخسرها.

Demokrasiye inancımızı kaybettiğimiz gün her şeyi kaybederiz.
يوم نكف عن الاعتقاد بأن الديمقراطية ناجحة سيكون هو اليوم الذي نخسرها فيه

Ama düşündüğümün yarısı kadar bile zekiyse onu kaybetmemiz doğru olmaz.
ولكن إن كان لديها نصف الذكاء الذي أتوقّعه لها,فلا نريد أن نخسرها

Beklediğimiz her dakika bebeği de, onu da kaybedebiliriz.
في الدقيقة التي يتوقّف فيها قلبها سوف نخسرها مع الطفل

Zaten savaş halindeyiz ve kaybediyoruz.
نحنُ في حالةِ حربٍ بالفعل، وإننا نخسرها.

Biz onu-- Biz onu kaybediyoruz !
أخرون يعرفون أكثر منا عن ذلك نحن نخسرها

Kulağa korkutucu geldiğini biliyorum, ama onu kaybediyoruz.
أعرف أنه يبدو غزوا ولكننا نخسرها

- Onu kaybediyoruz. - Hayır, kaybetmiyoruz.
نحن نخسرها لا يمكنها الطيران

- Lanet olsun, onu kaybediyoruz.
اللعنة، نحن نخسرها

- Kardiyak tutukluluk! - Onu kaybediyoruz!
سكته قلبيه نحن نخسرها

Basit. Ya kazanacağız ya kaybedeceğiz.
،ينتهي بكل ببساطة .إما نكسبها أو نخسرها

Onların hepsini kaybedeceğiz.
سوف نخسرها كلها

Ve ne yapabileceğini öğrenirlerse onu sonsuza dek kaybederiz.
و اذا اكتشفوا ما بأمكانها ان تفعله سوف نخسرها للأبد

Malını bulmamıza sevinmediysen, tekrar kaybederiz.
-أنت لا يعجبك أننا قد وجدنا حمولتك -نستطيع أن نخسرها ثانية

Bu kaybetmemiz gereken bir savaş.
هذه حرب يجب أن نخسرها

Bu durumu aile hizmetleri öğrenirse, onu kaybedebiliriz.
لو وصل هذا لرعاية العائلة سوف نخسرها

Asıl anlamı ise bu davanın kaybedilmeyeceği kesin.
وبشكلٍ أساسي فهي تعني هذه قضية لا يمكن أن نخسرها لذا يمكننا أن نأتي ونُخرج قضباننا من سراويلنا

Hayır ve yarın Gillis işi nasıl gidiyor diye sorduklarında onlara kaybedebileceğimizi söyleyeceğim sonra da elimde başka ne olduğunu soracaklar ben de bir şey yok diyeceğim.
والآن، سيسألوني في الاجتماع غداً كيف هو حال صفقة جيلس ؟ وسأضطر لإخبارهم بأنّنا قد نخسرها وسيسألوني مالذي لدي غير تلك الصفقة ؟ وسأخبرهم ليس لديّ شئ