"ندعك" - Translation from Arabic to Turkish

• izin veremeyiz
• izin vermeyiz
• izin vermeyeceğiz
• izin vermiyoruz
• izin veremeyeceğiz
• müsaade etmeyeceğiz

Evet, öyle. Ama dışarı çıkıp olayı açıklamana izin veremeyiz, değil mi?
بالفعل ولا يمكن أن ندعك تفسدها أليس كذلك؟

Sadece bu gece yalnız başına uyumana izin veremeyiz.
هذا من أجل الليلة فقط ، لا يمكن أن ندعك تنامين لوحدك.

Bu şartlar altında burada çalışmana izin veremeyiz.
لا يمكننا أن ندعك تعمل هنا في ظل هذه الظروف.

Albay ve ben o pusulayla ayrılmana izin vermeyiz.
أنا والعقيد لن ندعك تغادر بهذه البطاقة من هو هذا العقيد السخيف؟

Aman ne romantik. Sadece, biz sana izin vermeyeceğiz.
يا له من أمر عاطفي و لكننا لن ندعك تفعل ذلك

Buraya gelip öylece miyavlayıp yönetimi ele almana izin veremeyiz.
. نحن لن ندعك تثبت نفسك هنا وتتولى المسؤلية

Ne olduğunu bilmezsek bununla sokaklarda yürümene izin veremeyiz.
اذا لم نستطع معرفة ماهو لايمكننا ان ندعك تمشي في الشوارع معها

Bu tesisten içeri girmenize izin veremeyiz, Bay Lawrence. - Öylece çalışmayı durduramaz.
لا يمكننا ان ندعك تدخل المنشأة سيد لورانس

Hayır, hayır bekle. O şey sana her ne yaptıysa öylece gitmene izin veremeyiz.
لا، لا، مهما فعل ذاك الشيء بك، فلن ندعك تذهب ببساطة.

Kimliğini doğrulayamadığımız için gitmene izin veremeyiz.
كما ترين لا نستطيع تحديد هويتك بشكل قاطع لذا لا يمكننا ان ندعك تغادرين

Ablan gibi olmana izin veremeyiz.
لا نستطيع أن ندعك تكونين مثل أختك

Üzgünüm bunu yapmana izin veremeyiz.
أسفون ، ليس بإمكاننا أن ندعك تفعل ذلك

Hayır, Emily, oraya yalnız gitmene izin veremeyiz.
لا، ايميلي لن ندعك تذهبين هناك لوحدك

Bunu yapmana izin veremeyiz.
نحن لا نستطيع ان ندعك تقوم بهذا

Sevgi dolu bir vedalaşma olmadan şehirden ayrılmana izin vermeyiz.
لا يمكننا أن ندعك ترحل بدون وداع مؤجّج للمشاعر

Kontrol edebileceğini düşünemezsin. Başarmana asla izin vermeyiz.
لا أمل لك في تطييعها، لن ندعك تنجح أبدًا.

Siz bizim kendi mallarımızı satmamıza izin vermezseniz biz de sizinkilerin satılmasına izin vermeyiz.
إذ كنت لا تدعنا ببيع بضائعنا, لن ندعك ببيع بضائعك ايضًا.

Tamam. Ama burada küçük işini yapmana izin vermeyeceğiz.
حسنا، ولكننا لن ندعك تقوم بعمليتك الصغيرة هنا

Sizin ve arkadaşın matematiğin ve güneşin Noeli mahvetmesine izin vermeyeceğiz.
نحن محبون أعياد الميلاد لن ندعك أنت والرياضيات

Aramaya devam etmenize izin vermeyeceğiz. Özel mülktesiniz.
ولن ندعك تواصل التفتيش فإنك في ملكيةٍ خاصة

Hayır, bütün paramızı kumarda kaybetmene izin vermiyoruz.
أظن بإمكانى كسب هذا المبلغ لا، لن ندعك تقامر باموالنا

Korkarım yalnız başınıza çıkmanıza izin veremeyeceğiz.
لا يجب أن ندعك تغيب عن أعيننا

Olmaz. Buna müsaade etmeyeceğiz.
لا ، لن ندعك تفعل ذلك