"ندين له" - Translation from Arabic to Turkish

• ona borçluyuz
• boynumuzun borcu
• borcun
• ona borcumuz
• borçlu olduğumuz

Herşeyi ona borçluyuz. Bizim için ölümsüzlüğünden vazgeçti.
نحن ندين له كل شيء لقد تخلى عن خلوده لأجلنا

"...ve biz denizayıları bize konuşma yeteneği verdiği için her şeyimizi ona borçluyuz."
ونحن كحيوانات فيل البحر ندين له بكل شيء لأنه استطاع أن يجعلنا نتحدث"

Ona yapılanlardan dolayı, bu kadarını ona borçluyuz.
,إننا ندين له بذلك القدر على ما قد فعلناه

Bilmiyorum Clark. Ama bir şey yapmak boynumuzun borcu.
لا أعرف كلارك لكن ندين له بفعل شئ

Bar borcun mu birikti ya da onun trolünü falan mı çaldın?
هل ندين له ضخمة على شريط التبويب الخاص َو سَرقتَ متصيّده، أَو

Hatta geçen hafta çok kızgın bir şekilde ofise gelip bağırarak ona borcumuz olduğunu söylemişti.
في الواقع، لقد جاء إلى مكتبه الأسبوع الماضي مُنطلقاً بشدّة، ويصرخ علينا أننا ندين له بالمال.

Uzayın bir davul gibi çınlayabileceği fikri için çok şey borçlu olduğumuz Albert Einstein'a minnettarız.
ندين بفكرة أن الفضاء يرتد مثل الطبل إلى ألبيرت أينشتاين، إنا ندين له الكثير.

Sanırım biralar için bunu ona borçluyuz.
أعتقد اننا ندين له مقابل البيره

Sanırım biralar için bunu ona borçluyuz.
نحن ندين له بالكثير بعد البيرة

Tüm olanlardan sonra bunu ona borçluyuz.
وبعد ما فعلناه، نحن ندين له بذلك

Ona yardım etmemizi istedi. ona borçluyuz.
لقد طلب منا مساعدتها ونحن ندين له

Weatherly ve Tetazoo onun masum olduğunu varsaymayabilirler ama biz en azından bunu ona borçluyuz.
-ويزرلي" و "تيتازو" " ربما لا يفترضون أنه بريء لكننا ندين له بهذا اللإفتراض على الأقل

Biz de aynı şeyi yapmayı ona borçluyuz bence.
\u200fأعتقد أننا ندين له بأن نفعل الأمر نفسه.

O haklı, bunu ona borçluyuz.
نحن ندين له بهذا، إنه محق

Bu yüzden adını temize çıkarmak için bunu ona borçluyuz.
ولهذا ندين له تنقية إسمه

ona borçluyuz.
إننا ندين له بذلك

Olduğumuz her şeyi ona borçluyuz.
ندين له بكل ما أصبحنا عليه

ona borçluyuz, sam.
" نحن ندين له بذلك يا "سام

Bunu ona borçluyuz.
{\pos(190,220)}.جميعنا ندين له بذلك

Yani orada ne halt olduğunu bulmak boynumuzun borcu.
لذا ندين له بمعرفة ما حصل له هناك.

- Onu korumak boynumuzun borcu.
-لذا ندين له بالإبقاء عليه

Ona, geçen haftaki tavladan borcun olduğunu söyle.
وأخبرها اننا ندين له من المقايضات والقمار الأسبوع الماضي.

Evet, ona borcumuz var.
نحن ندين له بهذا المقدار فعلًا

Mabedimiz Macragge'in daimi şerefi namına tüm bunları borçlu olduğumuz Papazlar Meclisi ve ilk savaşımız adına.
من اجل المجد الدائم لحصن بلدنا ماكراج بإسم البيت الذي ندين له جميعا