"نريدهم" - Translation from Arabic to Turkish

• istiyoruz
• istemeyiz
• istediğimiz
• istediğimizi
• ihtiyacımız var
• isteriz
• beklemeyiz

Bunların, en büyük sağlık etkisini hedeflemesini istiyoruz.
نريدهم أن يهدفوا لأكبر تأثير على الصحة.

Sağlık sistemi ve diğer önemli sağlık kurumlarını korumanın görevlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu görsünler istiyoruz.
نحن نريدهم أن يرون أن حماية الأنظمة الصحية والمؤسسات الاجتماعية الأساسية الأخرى جزء لا يتجزأ من مهمتهم.

Pazarı kendi aralarında bölüşmelerini istemeyiz.
كما لا نريدهم أن يتقاسموا السوق فيما بينهم

Makul bir sebeple bile olsa, kandırılmış hissetmelerini istemeyiz, değil mi? Hayır, hayır.
لا نريدهم ان يشعروا بالغش حتى ولو كان السبب انسانى

Yüce gönüllü insanların başlattığı tüm bu büyük hareketler gençleri, istediğimiz yere getirmekte bence başarısız olmuştur.
كل هاته الأعمال العظيمة من طرف أناس عظماء والتي تهدف إلى دفع الشباب ،إلى حيث نريدهم على الصعيد العالمي .أظنها قد فشلت

O teknolojiyi almalarını istediğimizi sanmıyorum.
لا أعتقد أننا نريدهم أن يشتروا هذه التكنولوجيا

Onun hâlâ bir polis olduğunu düşünmelerine ihtiyacımız var.
. اتعلم , لازلنا نريدهم ان يعتقدون بأنها لاتزال ضابطة

Ancak bilhassa, olur da görürlerse gördüklerinde eleştirel düşünürler olmalarını istiyoruz.
لكن، فوق هذا نحن نريدهم أن يكونوا مفكريين نقديين، إذا وعندما يشاهدون مواد إباحية.

Ürünlerin tam olarak nerede ve nasıl yetiştirildiğini ve soframıza geldiğini bilmelerini istiyoruz.
نريدهم أن يعرفوا بالضبط مصدر طعامهم الذي ينمو في تلك المزرعة والمقدَّم في ذلك الصحن.

Kapıyı açmalarını ve Facebook'un nasıl işlediğini göstermelerini istiyoruz.
نريدهم أن يُفصحوا عن الخبايا ويظهروا لنا بالضبط الأسرار الداخلية لكيفية عمل فيسبوك.

Onları adamızın savunması için istiyoruz, ve ayrıca saldırgan operasyonlar için.
نريدهم للدفاع عن جزيرتنا وأيضاً لدعم العمليات الهجومية

Şu anda KGB sana inanıyor. Bunun böyle kalmasını istiyoruz.
الأن,الكي جي بي يصدقونك نريدهم أن يظلوا يصدقوكي

Eğer bunu yapan onlarsa... geri dönmelerini istemeyiz değil mi?
اذا كان هؤلاء الناس هم من فعل ذلك لا نريدهم حقاً ان يعودوا اليس كذلك؟ ؟

Malikaneye geri dönmelisin. Orayı bir güç merkezi olarak kullanmalarını istemeyiz.
يجب عليكم العودة إلى القصر نحن لا نريدهم

Babalarımızın hayatta kalmasını istemeyiz. Ölmelerini isteriz.
فنحن لا نريد آبائنا أحياءً بل نريدهم أمواتاً

Çünkü biz onların, olmasını istediğimiz kişiler olmalarını isteriz.
لأننا نرديهم أن يكونوا ما نريدهم أن يكونوا عليه

Gerçek şu, biz sadece, düşünüyoruz ki, siz harikasınız, ve tam da bizim ahbap olmak istediğimiz tarzda insanlarsınız.
الحقيقة هي بأننا اعتدقنا بأنكم مذهلون وأنكم ذلك النوع من الناس الذين نريدهم بأن يكونوا أصدقائنا

Satıcı tam istediğimiz yerde.
التجار موجودين في المكان الذي نريدهم فيه

Bu onları istediğimizi düşündürür.
أنها تجعلهم يعتقدون بأنهم الذين نريدهم

Onlara bu akşam 6'ya kadar ihtiyacımız var.
وانظري إذا كانت النباتات جاهزة للتسليم نريدهم بحلول الساعة السادسة، الليلة

Ama ne biz bunu yapmalarını isteriz, ne de bu, onların çıkarına olur.
و لكننا بالتأكيد لن نريدهم أن يفعلوا هذا، و ليست ايضًا من مصالحهم الكبرى.

Yine beklemeyiz, hayır.
لا نريدهم أن يعودوا، كلاّ