"نزعت" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkardım
• çıkardın
• çıkardı
• söktüm
• çıkarıp
• kopardım
• çıkarmış
• çıkarırsam
• çıkarırsan
• çıkarmıştım
• çıkartırsan

Sıcaktan, ayakkabılarımı çıkardım ve pantolonumu sıyırıp suya girdim.
وبسبب الحرارة، كنت قد نزعت حذائي، وطويت أطراف سروالي، ودخلت إلى الماء.

Evet. Frasier'ın kafasındaki bandı çıkardım. Şeytani ikizi koşa koşa geldi.
نعم , لقد نزعت هذه الغمامة عن فرايسر و توأمها الشرير جاء راكضاً

Çekici dışarı çıkardım ve tek istediğim onu düz bir duvara saplamaktı.
نزعت الفأس خارجا و ما تمنيته الأن أن أضعه بالحائط الرأسي

Eldivenleri çıkardın, değil mi kovboy?
لقد نزعت قفـّازك أليس كذلك يا راعي البقر؟

Havuzdan çıkıyordu, üstünü çıkardı salladı
كانت تريد أن ترى بما عبثت لقد نزعت قميصها

Sonuncusunda, sırtımla tavadaki kirişi yerinden söktüm.
في الانقلاب الأخير، نزعت الضلع من أعلى السقف بظهري.

Peki ya beynimdeki dokuyu çıkarıp kemoterapi yapsanız fakat ilaçlardan vermeseniz?
ماذا إن نزعت ذلك الشئ برأسي و أعطيتني العلاج الكيميائي لكن ليس الحبوب؟

Kanamayı durdurdum. Dün gece sargıları çıkardım.
لقد توقَّف النزيف لقد نزعت الضمادة ليلة أمس

S.keyim böyle işi. Maskeyi çıkardım diye vuracaklarsa vursunlar. Hepimizi öldürtmek mi istiyorsun?
تباً لهذا إسمعوا إذا كانوا سيقتلوني لأنني نزعت قناعي فليفعلوا

O uzakta şovunu yaparken ben elimi bağlı olduğu yerden çıkardım.
بينما كان يتصرف كمقدم برامج ألعاب، نزعت المجس عن أصبعي.

Anne, bütün kıyafetlerini kutulardan çıkardım ve sineklikteki tüm böcekleri temizledim.
... لقد أنهيت تفريغ ملابسك و نزعت الحشرات من صائـدة الذبـاب

Etrafı görebileyim diye, burnumdaki kemiği çıkardım.
نزعت كمامة أنفي حتى يمكنني أن أرى الرؤية المحيطة.

Şişlik indi, bandajı çıkardım, bir de baktım yeni gibi olmuş.
لقد خف التورم لقد نزعت الجبيرة , ووجدتها عادت سليمة كما كانت

Spor ayakkabılarımın bağcıklarını mı çıkardın sen?
هل نزعت كل أشرطة احذيتي الرياضية

Takip cihazını ve GPS'ni çıkardın. Üstüne şu telefon.
نزعت جهاز تتبعك ومحدّد المواقع.

Bu arada, senden hakkında tavsiye istediğim kızı sahile götürdüm, ...ve sadece arkadaş olduğumuzu düşünüyordum, ...Polonyalı olduğu için üstünü çıkardı ve maviye döndü.
بالمناسبه , تلك الفتاة التي طلبت منك النصيحة بخصوصها , أخذتها الى الشاطئ ومع أنني كليا كنت أريد أن أكون مجرد صديق لها نزعت حمالة صدرها , لأنها بولنديه ومن ثم تحولت الى اللون الأزرق

Bu bir şey değil! Aramadı diye telefonu duvardan söktüm.
ذلك لاشيئ، وحتى لايتصل فقد نزعت سلك الهاتف

Bende martini gözlüklerimi çıkarıp para gözlüklerimi taktım.
لذا نزعت نظارة المارتيني و وضعت نظارة المال

Bu sabah göğsümden gri kıl kopardım. Ha ha.
لقد نزعت شعراً رمادياً من صدري هذا الصباح

Serumunu ve oksijen maskesini çıkarmış olmalı.
لا بدّ أنّها نزعت المحاليل والأكسجين

Ağzındaki tıkacı çıkarırsam, benim için bir şey yapar mısın?
ـ إذا نزعت الأغلال .. هل تفعلين شيئاً من أجلي ؟

Nasıl göründüğünü bilmiyorum ama şu gözbağını çıkarırsan göreceksin.
لا أعلم كيف تعرف ذلك ولكن ان نزعت هذه العصابه سوف تتأكد

Kütüphanedeydim, gözlüğümü çıkarmıştım ve lenslerimi takacaktım.
كنت في المكتبة وقد نزعت نظاراتي وكنت بصدد وضع عدساتي اللاصقة

Eğer gözünü çıkartırsan çocuğun ailesiyle olan tek iletişim kaynağını elinden almış olursun.
إن نزعت عين الطفل ستقل عدم قدرته على النظر إلى أعين الناس إلى النصف