"نسأل" - Translation from Arabic to Turkish

    • sormak
        
    • soralım
        
    • sormalıyız
        
    • sormamız
        
    • soruyoruz
        
    • sorarız
        
    • sorabiliriz
        
    • soracağız
        
    • sormayız
        
    • sormaya
        
    • sor
        
    • merak
        
    • rica
        
    • soru
        
    • istiyoruz
        
    Ve sonra şunu sormak zorundayız: Bundan kim sorumlu olmalı? TED ثم علينا أن نسأل: من يجب أن يكون مسؤولاً عنها؟
    Bugün paldır küldür düştüğünü kimlerin gördüğünü bütün sınıf arkadaşlarına soralım mı, Paulie? Open Subtitles نحن من ينبغي ان نسأل.. كل زملائئك فى الفصل شاهدوك مرمي عالارض اليوم..
    Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? TED لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟
    Baştan beri sormamız gereken soru da bu. Neden Megan? Open Subtitles كان علينا أن نسأل هذا السؤال منذ البداية، لماذا مايجن؟
    Ve tabii ki şimdi soruyoruz, şimdi nereye gidiyoruz? TED وبالطبع ، نحن نسأل الآن, إلى أين نحن ذاهبون؟
    Kendimize büyük soruyu sormak için küçük ölçek kullandığımız dört bildirge. TED أربعة نماذج حيث نستخدم نطاقاً محدوداً لكي نسأل أنفسنا أسئلة مهمة.
    - Babanıza Drew Imroth hakkında bazı sorular sormak istiyoruz. Open Subtitles نود أن نسأل والدك بعض الأسئلة عن ، درو إيمروث
    Geçen gün okulda olan olay hakkında oğlunuza birkaç soru sormak istiyoruz. Open Subtitles نريد ان نسأل طفلك بعض الأسئلة عن الحادثة التي وقعت في المدرسة
    Bu soruyu kendimize soralım, onlara nasıl daha iyi davranabiliriz? Open Subtitles دعنا نسأل أنفسنا كيف يمكننا أن نخدهم بشكل أفضل ؟
    Öyleyse kendimize şunu soralım, bu tarz kalıntılar 4.000 yıl sonrasının halkına, bizim hakkımızda ne anlatırdı? TED الان هيا نسأل انفسنا ماذا يمكن لهذه التحف ان تخبر عنا للناس في المستقبل بعد 4000 سنة ؟
    Gelin, 221B Baker Sokağına gidelim ve Sherlock Holmes'u soralım. TED لنذهب إلى 221ب شارع بايكر و نسأل شيرلوك هولمز.
    Tamam, biz kendimize sormalıyız, biz kölesiz bir dünya içinde yaşamak istiyor muyuz? TED حسنا، ينبغي أن نسأل أنفسنا، هل نحن راضون بالعيش فيه عالم فيه استعباد.
    Belki de dev gibi bıçağı olan çılgın adama sormalıyız. Open Subtitles ربما يجب أن نسأل الرجل المجنون صاحب السكينة الكبيرة القديمة
    Belki de kendimize onun ölümünden en çok kim çıkar sağlıyor diye sormalıyız. Open Subtitles ليس لدي فكرة ربما يجدر أن نسأل أنفسنا من يستفيد من مموته ؟
    Her ne kadar hoş olmasa da, bizim bu soruları kendimize sormamız gerekiyor. TED يجب علينا ان نسأل انفسنا هذه الاسئله، ومع ان ذلك غير مستساغ
    şiddetin önlenmesi konusunda bizi hiçbir yere götürmez. Bu yüzden farklı sorular sormamız gerekir. TED لن يقودنا لأي مكان فيما يتعلق بمنع العنف. علينا أن نسأل مجموعة مختلفة من الأسئلة.
    Bazen kendimize gazileri kurtarıp kurtaramayacağımızı soruyoruz. TED أحيانا نسأل أنفسنا إن كنا نستطيع أن نساعد المحاربين القدامى.
    Bunun gibi soruları her zaman sorarız ve bir cevap alabilmeyi bekleriz. TED نحن نسأل هذا النوع من الأسئلة أغلب الوقت، ونتوقع أن نجد الإجابة.
    Kendimize sorabiliriz, adalet nedir, ve adalet kör müdür, ya da körlük adalet mi? TED قد نسأل أنفسنا ، ما هو العدل ، و هل العدل أعمى، أم العدل هو العمى نفسه؟
    Eğer aslında kullanmıyorlarsa, maymunlara para hakkında nasıl soru soracağız? TED كيف يمكننا أن نسأل القرود عن النقود بينما هم في الواقع لايستخدموها؟
    Onların sorduğu aptalca soruları biz asla sormayız. Open Subtitles نحن لا نسأل الأسئلة الغبيَة التي يسألونها
    Belki de varsayımlara ihtiyacımız vardı, başka bir tür soru sormaya, mesela havada kalma süresi. TED ربما نحتاج لافتراضات جديدة، أن نسأل سؤالًا من نوع آخر، عن المدة الزمنية علي سبيل المثال.
    Bizlerin kahraman olduğumuzu düşünüyor mu Jackie Queen'e sor. Open Subtitles نسأل إذا كان جاكي الملكة تعتقد أننا البطولية.
    Morga kadar gelip teşhis edebilir misiniz merak ediyorduk. Open Subtitles نسأل ما إذا كان من الممكن أن تأتي لتأخذ الجثة
    Ekin güzel ürün verdi. Şimdi bir bardak bira rica edebiliriz. Open Subtitles وقد أسفرت عن المحاصيل الغنية, والآن نسأل كأس من البيرة ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more