"نستطيع البقاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalamayız
        
    • duramayız
        
    • kalabiliriz
        
    Burada çok uzun süre kalamayız. Çok fazla göz önündeyiz. Open Subtitles لا نستطيع البقاء هنا لمدة طويله , فنحن مكشوفون جدا
    Gelirlerse burada kalamayız ve mallarımızı da alamayız. Open Subtitles بمجرد أن يصلوا إلى هنا , لن نستطيع البقاء ولا حتى أخذ بضائعنا معنا عندما نغادر
    Burada kalamayız. Daha rahat olacağımız bir yere gitmeliyiz. Open Subtitles لكننا لا نستطيع البقاء ، اللعنة سنذهب إلى مكان حيث نستطيع أن نعيش
    Bak, sonsuza dek burada kalamayız. Open Subtitles إستمعي، نحن لا نستطيع البقاء هنا إلى الأبد
    Gecenin üçüne kadar oturup, yeni işini ne kadar sevdiğinden bahsedip duramayız. Open Subtitles لا نستطيع البقاء مستيقظين حتى الـ3: 00 صباحًا، في التحدث عن مدى حبّك لعملك الجديد.
    Bütün gün yatakta kalabiliriz. Bu çok iyi olur. Open Subtitles ليس من الضرورى أن نفعل أى شيىء نحن نستطيع البقاء فى السرير طوال اليوم
    Burada sonsuza dek kalamayız. Suyumuz bitti. Open Subtitles لا نستطيع البقاء في الأسفل إلى الأبد ليس لدينا مياه
    Burada uzun sürte kalamayız. Heryerde yaratıklardan var. Open Subtitles لا نستطيع البقاء هنا وتلك المخلوقات منتشرة فى كل مكان
    Amber, Amber. Durmamalıyız, burada kalamayız. Open Subtitles علينا الاستمرار بالتحرك يا امبير لا نستطيع البقاء هنا
    Kim olduğumuz öğrenildikten sonra kasabada çok fazla kalamayız. Open Subtitles لن نستطيع البقاء في المدينة عندما يعرفون من نحن
    Sevgili tanrım, biz burada kalamayız... lütfen bize yardım et. Open Subtitles يارب يا حبيبي نحن لا نستطيع البقاء هنا ..
    Burada kalamayız. Mort'u, Nazilerden korunabileceğimiz tek yer olan İngiltere'ye götürmeliyiz. Open Subtitles لا , لا نستطيع البقاء هنا , يجب أن نأخذ مورت إلى إنجلترا هو المكان الوحيد الذي سيكون آمن من النازيين
    Evet, ama izimizi sürebilirler ve sonsuza dek orada kalamayız. Open Subtitles نعم , ولكن يستطيعوا تتبعنا و نحنُ لا نستطيع البقاء هُناك إلى الأبد
    Politikacılarımızın doğal kaynakların... kontrolü için ve dinsel savaşlarda... .. zaman harcamasıyla hayatta kalamayız. Open Subtitles لا نستطيع البقاء على قيد الحياة بينماساستنايركزونوقتهم، علىخوضمعاركدينية، قتال من أجل السيطرة على الموارد الطبيعية.
    Çocuğu da düşünmeliyiz. Artık burada kalamayız. Open Subtitles في كلّ الأحوال، حتّى بالنّسبة للطّفل لن نستطيع البقاء هنا
    Burada kalamayız. Onun için çalışmam. Open Subtitles لا نستطيع البقاء هنا، خاصةً إن كنا نعمل تحت إمرته
    Bak, o gelse bile burada uzun bir süre daha kalamayız. Open Subtitles اسمعوا، حتى لوحضر، الخبر السيء هو اننا لا نستطيع البقاء هنا لفترة أطول.
    Ama yapılacak çok iş var. Burada kalamayız, biliyorsun. Open Subtitles لكن هناك الكثير لعمله أنت تعلم أننا لا نستطيع البقاء هنا
    Bu otel odasında sonsuza kadar kalamayız. Open Subtitles حسناً, لا نستطيع البقاء في غرفة الفندق هذه للأبد
    Gecenin üçüne kadar oturup, yeni işini ne kadar sevdiğinden bahsedip duramayız. Open Subtitles لا نستطيع البقاء مستيقظين حتى الـ3: 00 صباحًا، في التحدث عن مدى حبّك لعملك الجديد.
    Sonsuza dek bağlı kalabiliriz de biliyorsun. Open Subtitles كما تعلمين , لا نستطيع البقاء على اتصال دائم إلى الأبد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more