"نسف" - Translation from Arabic to Turkish

    • patlatmak
        
    • havaya uçurmak
        
    • uçurdu
        
    • uçurmuş
        
    • uçurmaya
        
    • mesainin
        
    • uçurulmadı
        
    • havaya uçuruldu
        
    • havaya uçurmamız
        
    Sence Parlamento'yu patlatmak bu ülkeyi daha iyi bir yer mi yapacak? Open Subtitles هل تعتقد حقاً أن نسف البرلمان سيعيد هذا البلد إلى مكانته ؟
    DEA arabalarını patlatmak misilleme değildi. Open Subtitles نسف سيارات المكافحة لم يكن ثأر
    Ülkeyi havaya uçurmak istediler" vb. şeyler söylendi. Open Subtitles لقد قتلوا اشخاصاً كانوا يريدون نسف البلاد وامور أخرى
    Amaç, etraftaki 23 kasayı havaya uçurmak değil ortadaki kasayı korumakmış. Open Subtitles والمقصد ليس نسف الـ 23 صندق المحيطة
    Ardından mağarasına girdi ve İngilizler mağaranın duvarlarını havaya uçurdu. Open Subtitles وبعد ذلك دخل هذا الكهف نسف البريطان الجدارمن حوله
    Dediler ki, nehri havaya uçurmuş. Open Subtitles يقولون بأنه نسف النهر.
    Kasamı uçurmaya çalıştığın için bile kızgın değilim. Open Subtitles لست منزعجاً حتى منك لمحاولة نسف خزنتي نسفاً كاملاً
    Son lokmayı aldığını düşün daha mesainin yarısına gelmedin. Open Subtitles حينما تأكل القضمة الأخيرة لقد انقضى نسف اليوم
    Köprü havaya uçurulmadı. Open Subtitles لم يتم نسف الجسر
    Bizden birisi bomba ile havaya uçuruldu. Open Subtitles واحد من رجالنا نسف بقنبلة
    Daha fazla bekleyemeyiz. Üssü havaya uçurmamız lazım. Open Subtitles لايمكننا الإنتظار أكثر, علينا نسف القاعدة
    Yarın tekrar gel, içinde yaşadığın gemiyi patlatmak ile ilgili konuşacağız. Open Subtitles كنت أعود غدا ، وسوف نتحدث عن... كنت نسف تلك السفينة كنت على الهواء مباشرة.
    - Evet, eğer bir skandal patlatmak istese gözü kara araştırmacı Paul Reeves'ten başka kimi arayabilirdi ki? Open Subtitles أجل .. لقد أراد نسف الغطاء عن الفضيحة فمن أفضل من يتصل به سوى المحقق المغوار " بول ريفز " ؟
    İnsanları öldürmek, bir şeyleri patlatmak. Open Subtitles قتلي لأشخاص نسف الأشياء
    Tek başlarına semboller anlamsızdır ama yeteri kadar insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir. Open Subtitles و لوحده يكون الرمز لا معنى له و لكن يوجد ما يكفي من الناس -يعتقدون أن نسف بناء قد يغير العالم
    Şeytan kardeşinizin bebeği bulmaması için evi havaya uçurmak. Open Subtitles نسف بيتٍ لمنع أخيك الشرير من إيجادها.
    Kim, bir ev kadınını havaya uçurmak ister ki? Open Subtitles من الذي يريد نسف رُبّة بيتٍ؟
    Bütün bilgisayarların sabit sürücülerini havaya uçurdu. Open Subtitles لقد نسف كل الهاردات في أجهزة الحاسب لديه
    Yeni gelen teğmen mayına basıp ayağını uçurmuş. Open Subtitles ضابط جديد نسف ساقه
    Seni kumarda yenmeye... ya da kelleni uçurmaya çalışmayan biriyle... yemek yemek hoşuna gidebilir. Open Subtitles وربما تستمتع بالجلوس مع شخص لا يتطلع إلى هزيمتك في الورق أو نسف رأسك اللعين
    Son lokmayı aldığını düşün daha mesainin yarısına gelmedin. Open Subtitles حينما تأكل القضمة الأخيرة لقد انقضى نسف اليوم
    Köprü havaya uçurulmadı. Open Subtitles يسيطرون على جسر نهر الـ (أوور) و لم يتم نسف الجسر
    Depomuz havaya uçuruldu. Open Subtitles نسف مستودعنا
    Güç çekirdeğini havaya uçurmamız gerekiyor ve artık elimizde bir bomba yok. Open Subtitles ... يجب علينا نسف مصدر الطاقه وليس لدينا قنبلةً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more