duyduğumuz şeyler... insanlardan ve dünyadan beklediğimiz davranışları yansıtıyor mu? | TED | هل ما نسمعه يعكس الطريقة التي نتوقع أن يتصرف بها البشر والعالم؟ |
Evet, efendim. duyduğumuz ya da gördüğümüz herşey beyinde işleniyor. | Open Subtitles | نعم سيدى,أى شئ نسمعه ونشاهده مصنع فى دماغتهم |
Sanırım bir teklifle geldiniz. duyalım bakalım. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنكم أتيتم بعرض دعونا نسمعه |
- Drake, sadece dinleyelim. Zamanım yok. | Open Subtitles | دريك، دعنا نسمعه ليس لدي وقت لذلك |
"Göze göz, dişe diş" dendiğini duyduk. | Open Subtitles | نسمعه يقول العين بالعين والسن بالسن |
Deborah, eski hâline dönmek istedi, Öte yandan, bu yeni hâlinin gerçekten seksi gözükmesini de istedi, -ki bunu duymak bizim için harika-. | TED | ديبورا أرادت أن تعود تقوساتها، ولكنها أيضا أرادت فقط ما أتت به من التقوسات وهو أنها مثيرة للغاية، وهو رائع لنا أن نسمعه. |
Hidrofonlar sayesinde aslında iklim değişikliğinin seslerini duyuyoruz. | TED | ما نسمعه بالهيدروفون هي الأصوات الحقيقية للاحتباس الحراري. |
İterek çok ileri götürmüş çalıştırdığını duymadık. | Open Subtitles | دفعها بعيدًا بما يكفي حتى لا يمكننا نسمعه يُشغلها. |
Bizim duyduğumuz inşaat malzemeleri seçilerek dağıtılıyormuş, ve birçok insan bir şey alamıyormuş. | Open Subtitles | ولكن ما نسمعه ان مواد البناء منتقاه , ولقد خرجت من هنا وبعض الناس أجمعوها لديهم جيمعاً |
Bu yüzden, bütün o duyduğumuz sesler gitmiş olmalı. | Open Subtitles | لذا فأن الصوت الذي كنا نسمعه يجب أن يكون قد اختفي |
Gördüğümüz, duyduğumuz, hatta hissettiğimiz hiçbir şeye güvenemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نثق بأي شيء مما نسمعه أو نراه .. أو نشعر به |
Anlamı şu ki, gördüğümüz veya duyduğumuz hiçbir şeye inanamayız. | Open Subtitles | مما يعني بأننا لا نستطيع الوثوق بأي شيء نراه أو نسمعه |
# Sürüdekileri duyalım ve de kanattakileri | Open Subtitles | * دعنا نسمعه في القطيع وعلى الجناح * |
Pekâlâ, duyalım o zaman. Pekâlâ. | Open Subtitles | . حسنا ً , دعنا نسمعه إذا ً |
Pekâlâ, duyalım o zaman. Pekâlâ. | Open Subtitles | . حسنا ً , دعنا نسمعه إذا ً |
Tekrar dinleyelim. | Open Subtitles | دعنا نسمعه مرة أكثر واحدة. |
dinleyelim. | Open Subtitles | دعونا نسمعه مرة أخرى. |
"Göze göz, dişe diş" dendiğini duyduk. | Open Subtitles | نسمعه يقول العين بالعين والسن بالسن |
Ve bütün bu teknoloji bu uykusuz geceler, sarf ettiğimiz bütün bu enerji, sadece bunu duymak içindi. | TED | وفي كل التقنية وكل الليالي والطاقة التي وضعناها فيه، هذا كل ما أردنا حقًا أن نسمعه. |
Bugün burada olmamızın amacı bu. Hep aynı lafları duyuyoruz. | Open Subtitles | ــ و لأجل ذلك نحنُ هنا اليوم ــ دائماَ نفس الشيء الذّي نسمعه |
Biz öyle duymadık ama. | Open Subtitles | ليس هذا ما نسمعه |
-Onu dinlemeliyiz. | Open Subtitles | نحن يجب أن نسمعه. |
Duyulacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس ثمة ما نسمعه |
Duyduğumuza göre ikiniz Miyago'nun Hostes Barında baya zaman geçiriyormuşsunuz. | Open Subtitles | حسب مما نسمعه, انتم الاثنان امضيتما الكثير من الوقت سويا فى بار مياجو |
Akşam karanlığında daha önce hiç duymadığımız bir sese tanık olduk. | Open Subtitles | عند حلول الظلام، سمعنا صوتاً لم نسمعه قط.. |
duyamadığımız birşeyler arıyorum. | Open Subtitles | أنا ابحث عن شيء لانستطيعان نسمعه. |