Her zaman onu teşvik ediyor her şeyi yapabileceğini söylüyoruz. | Open Subtitles | دايما نشجعها ونقولها إنها تقدر تعمل أي حاجة |
Her zaman biraz ilgi meraklısıydı ve bu yönünü çok seviyorum ama hiçbir zaman kendi başına yaşayamayacağından korkuyordum bu yüzden yapmak istediği bu şey için onu teşvik etmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كانت تبدو دومًا متعلقة بنا بزيادة وطبعًا أحب ذلك لكن أقلق أنها لن تتركنا من تلقاء نفسها ولأنها تريد أن تفعل ذلك بنفسها أظننا يجب أن نشجعها على ذلك |
O zaman desteklemeliyiz. Bu uzun zamandır Samantha'nın yaptığı en sağlıklı şey. | Open Subtitles | يجب أن نشجعها فهذا أكثر شئ فعلته (سامانثا) صحة في حياتها |
Okumak için New Hampshire'a taşınmak istiyorsa bence onu gitmesi için desteklemeliyiz. | Open Subtitles | الآن، إذا أرادت الانتقال إلى نيو هامبشاير) للذهاب إلى الجامعة) أعتقد أننا يجب أن نشجعها على الذهاب |