Yani, bizden daha zengin, daha mutlu seks hayatları daha ilginç insanların görüntülerinin bombardımanı altında yaşıyoruz ve kendimizi kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | أقصد, دائماً ما نستاء من تلك الصور للناس الذين هم أغنى منا وأكثر سعادة ويحظون بجنس أحسن منا ويجعلنا نشعر بالسوء |
Bu konuda biz de çok kötü hissediyoruz, Bay George. | Open Subtitles | نشعر بالسوء الشديد تجاه هذا الأمر سيد جورج |
Sen bize bu kadar düşünceli hediyeler almışken biz sana üç tava ve değersiz bir poşet verdiğimiz için kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | نشعر بالسوء لأنّك أحضرت لنا هدايا رائعة وكلّ ما أحضرناه لك هو 3 أقلام وكيس فارغة |
Senden aldığımız için kötü hissediyoruz ve restoranın sahibinin şuradaki gerzek kafaya ve belediyeye 25.000 dolar borcu varmış. | Open Subtitles | نشعر بالسوء حيال أخذه منك، وأيضاً مالك المطعم يدين لصاحب الخد الذي يشبه المؤخرة والمدينة بـ25 ألف دولار |
Bak, cidden kötü hissediyoruz. Çünkü bu gerçekten de bizim hatamız... | Open Subtitles | نحن نشعر بالسوء لأن هذا خطأنا حقاً |
Oğluna yaptıklarımızdan dolayı kendimizi kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | جعلتنا نشعر بالسوء حيال ما فعلناه بولدك |
Rob, birbirimizi uzun süredir tanımadığımızı biliyorum ama olanlar hakkında kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | روب) اعلم اننا لم نعرف بعضنا البعض لمدة طويلة) لكننا نشعر بالسوء حيال ما حدث |
- O halde ikimizde kötü hissediyoruz diyelim. - Anlaştık. | Open Subtitles | -حسناً لنقل أنا كلانا نشعر بالسوء |
- Kendimizi kötü hissediyoruz Ross. Evet. | Open Subtitles | نحن نشعر بالسوء حول ذلك, روس |
Çocukluğun için kendimizi çok kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | أننا نشعر بالسوء على طفولتكِ |
Yapma, Jason. Hepimiz kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | هيّا "جايسن" جميعنا نشعر بالسوء. |
Çok kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشعر بالسوء |
Sheldon, lütfen. Zaten kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | {\pos(210,250)} شيلدون)، رجاءً، نحن نشعر بالسوء) تجاه هذا سلفاً |
Çok kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | نشعر بالسوء |