"نصرخ" - Translation from Arabic to Turkish

• bağırıyorduk
• bağıralım
• çığlık
• bağırıp
• bağırıyoruz
• bağırarak
• bağırdık
• bağırmaya
• çağırırdık
• sesimizi

Ayrılırken ben ve annem birbirimize bağırıyorduk.
عندما هممت بالرحيل أنا وأمي كنا نصرخ على بعضنا وقد وجدتْ وقتاً

Sürpriz diye mi, yoksa mutlu yıllara diye mi bağıralım?
أجل,أعتقد هذا يا اليزابيث هل علينا أن نصرخ مفاجأه أو عيداً سعيدا؟

Aslında, ekibimiz Soyuz içerisinde atmosfere geri döndüğünde, çığlık atmıyorduk, gülüyorduk, eğlenceliydi.
بالحقيقة، عندما كان فريقنا في طريق للعودة إلى الغلاف الجوي داخل السويوز، لم نكن نصرخ بل كنا نضحك؛ لقد كان الأمر ممتعا.

Burada bağırıp, çağırıp, tepinebiliriz ama bu adama incileri vermediğimiz sürece...
والآن بوسعنا أن نصرخ ونوبخونتحرك.. ولكن هذا لن يغير الحقيقةإلىأن نعطيالرجل..

Birbirimize bağırıyoruz ve toprağı zarar görüyor...
نحن نصرخ في وجه بعض وتربته تتعرض للإفساد

Şirketin reklamını gece kulüplerine gidip bu kağıt paraları havaya fırlatıp şöyle bağırarak yapacağız.
و من أجل تطوير الشركة نذهب إلى النوادي الليلة و نرمي الأموال في الهواء و نصرخ

Biz bağırdık, onlar da şaşırmış gibi yaptı, pastayı yedik.
و في كل مره تقريبا نفس الشئ نصرخ,الشخص يعتقد أنه متفاجئ ..

Evet.İstediklerimizi bağırmaya izinli değiliz.
لايجوز أن نصرخ عندما نريد ذلك.

Tanrım. Benim zamanımda sadece yüksek sesle çağırırdık!
اوو عندما كنا صغارا كنا نصرخ بصوت اعلى

Annemle olan terapi seanslarımızdan birini hatırlıyorum, birbirimize bağırıyorduk ve o "Neden Teagan gibi olamıyorsun?" diye ağzından kaçırdı.
أتذكر جلسة علاج مبكرة مع والدتي حيث كنا نصرخ على بعضنا البعض إلى أن قالت بدون تفكير لماذا لا يمكنك أن تكوني مثل تيغان ؟

Hepsi arkamızda kaldı. 5 dakika önce birbirimize bağırıyorduk ama şimdiyse, aramız iyi.
كل ما نفعله بين لحظة وأخرى نتقاتل ثم نتصالح ثم نتقاتل ثم نتصالح هذا بات من الماضي, منذ خمسة دقائق كنا نصرخ على بعضنا, الآن الأمر مختلف

Birbirimize bağırıyorduk, sonra ormana doğru koştu ve... arama ekibi buluncaya kadar onu bir daha görmedim.
وكنا نصرخ على بعضنا ...ثم هربت للغابة و ولم أرها ثانية حتى وجدتها الشرطة

Gömleğimi kaybeden kuru temizlemeciye gidip bağıralım.
فلنذهب و نصرخ على صاحب المصبغة الذي اضاع قميصي

Hadi bir köprüden yüksek sesle bağıralım.
دعينا نذهب فوق الجسر نصرخ ونمرح

Aslında, hadi hepimiz bağıralım.
في الحقيقة، دعونا كلنا نصرخ

Ve ansızın, gece ikide telefon çalardı, hepimiz yataktan kalkıp telefonun etrafına toplanırdık, çığlık atarcasına hal hatır sorardık gece saat ikide.
ثم فجأة كان الهاتف يرن في الثانية صباحاً لنقفز كلنا ونتجمع حوله، ونحن نصرخ على الهاتف نسأل عن أحوالهم في الثانية صباحاً.

Hepimiz çığlık atıyorduk Neler olduğuna inanamıyorduk.
اخذ بالقفز، وكنا نصرخ غير مقتنعين بما يحدث

Kampüste bağırıp çağırabileceğimiz birkaç faşist olmadıkça olayın bir twist dans gösterisinden farkı olmuyordu.
إلا إذا لدينا متسلط بالجامعة نصرخ به وتتحول بعدها إلى مكان للرقص

Neden bağırıp geldiğimizi onlara söylemiyoruz?
لماذا لا نصرخ ونخبرهم بأننا هنا؟

Birbirimize çok fazla bağırıyoruz.
نحن نصرخ في بعضنا البعض أكثر من اللازم.

Güzel! Neden bağırıyoruz?
جيد , لماذا نصرخ ؟

Hepimiz bağırarak doğarız ve sonra dinlenmemiz gerekir.
كلنا عند ولادتنا كنا نصرخ وبعد ذلك ننام لنرتاح

- Korna çalıp "Hey, sen!" diye bağırdık.
-علّقنا شرفنا وبتنا نصرخ" " -مالذي تعنيه؟

Tamam, bağırmaya gerek yok.
ليس علينا أن نصرخ

Biz gün boyunca bağırır çağırırdık.
نصرخ و نصرخ طوال اليوم ...

Ne tartışır ne de sesimizi yükseltirdik.
لم نكن نتشاجر ولم نصرخ على بعضنا مطلقًا