"نصف الوقت" - Translation from Arabic to Turkish

• çoğu zaman
• Zamanın yarısında
• Yarım gün
• İlk yarı
• Devre arası
• günün yarısında
• yarı bitti
• yarı zamanda
• yarı süresinde

Seni seviyorum ve çoğu zaman beni çok yorsan da seninle evlenmek istiyorum.
و أنا أحبك و أريد أن أتزوجك حتى و لو أحبطتنى نصف الوقت

- çoğu zaman çok çirkin duruyorum. - Hayır. Çok güzelsin.
وأعلم أننى أبدو فظيعة نصف الوقت كلا , أنتِ رائعة

çoğu zaman deliğin içinde, yanınızda kim olduğunu bile bilmezdiniz.
لم يكن بمقدورك حتى أن تعرف من كان معك فى الخندق نصف الوقت

Koruması ve güvenilir tanıdıkları yoktu çalıştığı Zamanın yarısında sarhoş olarak gezerdi.
لا توجد حمايه أمنة ، وهى تكون نصف الوقت سكرانة وهى تعمل

Yarım gün.
بنظام نصف الوقت

Ben Jim Rome, ve bu gerçekten komik bir ilk yarı skoru:35'e sıfııırr!
جيم روم معكم وصدقوني إن هذا سخف نصف الوقت و35 مقابل لا شيء

- Kıçımı öp! - Devre arası. Bu daha iyi.
أوه ، الآن انه نصف الوقت ، هذا هو بعض العنات الجيده

günün yarısında dükkanın kapalı. Deli gibi hareketler yapıyorsun.
دكانك يكون مغلقاً نصف الوقت وأنت تتصرف بجنون مطبق

çoğu zaman, doğru adamı sakatladığından emin olamazsın.
نصف الوقت ليس لدي فكرة لو أنني أشوه الرجل الصحيح

İsa aşkına, çoğu zaman onun nefes aldığını bile güç bela söyleyebiliyorsun.
رباه, يمكنك بالكاد معرفة أنه يتنفس نصف الوقت

Burada, Pegasus Galaksisinde insanlarını korumak için bulunuyorsun ama çoğu zaman, onu bile yapamıyorsun.
أنت هنا في مجرةِ بيغاسوس لحِماية أبناء شعبك ولكن نصف الوقت لا يمكنك حتى أن تفعل ذلك

Evet, çoğu zaman bende online'ım.... ... eminim orada bir hayalet vardır.
نعم، نصف الوقت أكون على الأنترنت وعلى ثقة أن ثمة شبح في الداخل

Fark etmediysen diye diyorum, çoğu zaman uyuyor oluyorsun zaten.
في حال لم تلاحظي فإنَّ نصف الوقت أنتِ نائمة

Adamın kendi istihbarat görevlileri bile neyin peşinde olduğunu bilmiyor çoğu zaman.
ولا حتّى ضباط محطته يعرفون ما يفعله نصف الوقت

Ne telefon, ne bir şey... Sonra geri dönüyorsun ve çoğu zaman kim olduğunu bile bilmiyorsun.
بلا أتصال، بلا شئ، ثم جئت لتكون نصف الوقت لا تعرف حتى من أنت.

Dinle, çoğu zaman onu anlayamıyorum bile.
الرجاء، والاستماع، نصف الوقت يمكنني وأبوس]؛ ر حتى يفهم منه.

- Neredeyse bütün Zamanın yarısında.
-هل بدأتِ التعود على ذلك؟ ! -تقريباً نصف الوقت!

Zamanın yarısında size şu George Washington karakterini öğreteyim.
"نصف الوقت سأكلمكم عن "جورج واشنطن والتاريخ

Benimki Yarım gün.
عملي أصبح نصف الوقت

Ayrılamayız.Neredeyse ilk yarı bitecek ve hepimizde borazanlara sıçtık.
لا يمكننا المغادرة ، إنه نصف الوقت تقريباً ، وجميعنا تغوطنا في التوبا

Duydunuz mu? Devre arası beyler. Kuvvetli bitirelim.
أتسمعون ذلك ، إنه نصف الوقت يا أولاد دعونا نُنهى أقوياء

Compton ve Salome günün yarısında birbirlerinin üstünden inmiyorlar.
يمارسون الجنس نصف الوقت

İlk yarı bitti! Cheval'i aramalıyız!
انتهى نصف الوقت فلنتصل بشيفال .

yarı zamanda oraya varıp, başkalarının işine karışmayı bırakırdım.
سأذهب إلى هناك فى نصف الوقت وسأتوقف أيضاً لمعالجه الناس

Senin yaptığının yarı süresinde iki defa buz yükleyebileceğime bahse girerim.
أراهن أنني أستطيع تحميل ضعف كمية الثلج التي تنقلها أنت في نصف الوقت