Ve siyah timsah - bu canavar yarım ton gelebilir. | TED | وتمساح الكايمان الأسود — هذه الوحوش قد يبلغ وزنها نصف طن. |
Ancak problem şurada: Diyelim ki yarım ton nanoselüloz almak istiyorsunuz, bir tekne veya uçak yapmak için. | TED | ولكن هنا تكمن المشكلة لنقل أنك تريد شراء نصف طن من النانوسيلولوز لبناء قارب أو طائرة. |
yarım ton betonu kâğıt gibi kaldırdın. | Open Subtitles | رفعت نصف طن من الخرسانة كما لو كانت ريشة |
Muhtemelen tonlarca sorunuz var. | Open Subtitles | جميع الحق، لذلك أنا أحسب يا رفاق حصلت على نصف طن من الأسئلة. |
Mezar taşı yarın geri gelecektir. Ayrıca, ağırlığı yarım tondan fazla. | Open Subtitles | سيعود الشاهد إلى مكانه غداً وعلاوة على ذلك, فهو يزن أكثر من نصف طن |
Ama gittikçe kırılganlaşan buz üstünde yürümek yarım tonluk bir hayvan için zor bir iş. | Open Subtitles | لكن التنقل عبر هذا الجليد الواهن المتضاعف بإستمرار لهي بالمهمة الصعبة على حيوانٍ يزن قرابة نصف طن |
Bu dev balıklar 4 metre uzunluğa ve yarım ton ağırlığa kadar ulaşabilirler. | Open Subtitles | التي يمكن ان تصل الى اربعة امتار طويلة وتزن نصف طن |
Bulduğumuz uzay giysilerini kullanmamız gerekecek, ama yarım ton buz geri getirebileceksek dayanırım. | Open Subtitles | سنستخدم البدل الفضائية التي وجدناها, اذا نجحت في جلب نصف طن من الثلج ,سأحضره. |
Bu köpek balığı dört metre uzunluğunda, yarım ton ağırlığında yakaladıkları en büyük balık. | Open Subtitles | طول هذا القرش 4 أمتار، يزنُ أكثر من نصف طن وهو أكبر ما تمَّ إصطياده حتى الآن |
Geçen hafta, Carlisle Endüstrisi yarım ton tungsten nakliye etti. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي ، كارلايل للصناعات إستقبلت شحنة بـ نصف طن من التنغستون |
O kokain yarım ton taşındı bir grup aldı. | Open Subtitles | كان ضمن الفريق الذي كان يقوم بنقل نصف طن من الكوكايين |
Yaklaşık yarım ton ağırlığında... ve üç gün susuz dayanabilir. | Open Subtitles | يزن على مقربه نصف طن ويمكن ان يمشي ثلاث ايام بدون شراب |
Bu şey ağırlığında, yarım ton gibi, değil mi? | Open Subtitles | هذا الشيء كان يزن، مثل، نصف طن لعين، أليس كذلك؟ |
Bu koloni tek başına yılda yarım ton çimen toplayabilir. | Open Subtitles | هذه المستعمرة لوحدها تجمع أكثر من نصف طن من العشب كل عام |
yarım ton gazete kâğıdı ve sadece 75 sent mi alıyoruz? | Open Subtitles | نصف طن من الجرائد مقابل 75 سنت؟ |
Gözünü açık tut. Birileri teknesini ve yarım ton kokainini çaldık. | Open Subtitles | ترقب احدهم سرق قاربه , و نصف طن من فحم " الكوكايين " |
"Evet sayın Yargıç, depomda yarım ton nitrat vardı ama benim değildi." | Open Subtitles | "أجل، يا سيادة القاضي، كانت هُناك نصف طن من المتفجرات في مرآبي، لكنها ليست ليّ". |
Ben kamyonlarda sorun olmadan yarım ton taşıyabilirim. | Open Subtitles | الشاحنات ؟ نصف طن بدون لفت أي انتباه |
Fahişelere tonlarca para harcıyor. | Open Subtitles | يمضي نصف طن من المال على دعوة الفتيات. |
Burada yarım tondan fazla kağıt var. | Open Subtitles | هناك نصف طن من الورق طلبتموهم |
yarım tonluk erkek bile gerektiğinde çok sinsi olabilir. | Open Subtitles | حتى الذكر الذي لا يتجاوز وزنه نصف طن يمكنه التسلل متربصاً |