"نصف مأكولة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yarısı yenmiş
        
    • yarım bir
        
    Ceset şuradaki rogarda yarısı yenmiş olarak bulundu. Open Subtitles عُثر على الجثة في تلك الفتحة هناك، نصف مأكولة.
    Şey, ne de olsa artık onunla çiftleştin o yüzden artık arka ayakları üzerinde durması için ya da ayağına yarısı yenmiş somon getirmesi için neden kalmadı. Open Subtitles حسناً, أنتِ بالفعل تزاوجتِ معه لذلك ليس لديه سبب ليقف على أرجله الخلفية أو يقذف سمكة سالمون نصف مأكولة عند قدميكِ
    Başka bir gece eve geldi baktı buzdolabında hiç birşey bulamamış gel görki magnezya sütüm ve yarısı yenmiş turp. Open Subtitles أعدت للمنزل تلك الليلة ولم أجد شيئاً في الثلاجة غير هيدروكسيد المغنسيوم .وفجلة نصف مأكولة
    - Toby, alanı daraltman lazım. yarısı yenmiş Fransız sandviçi ve bir tebeşir parçasıyla çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نعمل مع شطيرة نصف مأكولة وقطعة من الطباشير، ليس وكأننا قارئا أفكار.
    Kutu, içinde yarım bir cesetle siktiğimin çölünde gömülüyken kapağı ne işimize yarayacak? Open Subtitles ما فائدة الغطاء بينما في حاويتك جثة نصف مأكولة ومدفونة في الصحراء ..
    Annem bir yaşayan ölü ve yarısı yenmiş bir cesedi çöle gömdük. Open Subtitles لدي أم غير ميتة ودفنا جثة نصف مأكولة في الصحراء.
    yarısı yenmiş bir köfte hortumu tıkamış meğer. Open Subtitles جاهزة قطعة لحم نصف مأكولة كانت تسدها
    Harika kokuyorsun. yarısı yenmiş domuz kulağı gibi. Open Subtitles رائحتك رائعة , مثل اذن خنزير نصف مأكولة
    yarısı yenmiş bir patates kızartması var. Open Subtitles بطاطا نصف مأكولة
    Zaten etinin yarısı yenmiş. Open Subtitles أنت نصف مأكولة مسبقاً
    İki kalem. yarısı yenmiş gofret. Bir çakmak. Open Subtitles قلمان نصف مأكولة لورز ولاعة
    Abel Gideon misafir odamda yarısı yenmiş bir halde duruyordu. Open Subtitles جثة (آبل غيديون) كانت نصف مأكولة في غرفة ضيوفي
    Bir keresinde onun yarım bir bisküvi yiyebilmek için piyano kaldırdığını görmüştüm. Open Subtitles لقد رأيتها مرّة ترفع البيانو لتصل إلى قطعة بسكويت نصف مأكولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more