"نضحك" - Translation from Arabic to Turkish

    • gülüyoruz
        
    • Güldüren
        
    • gülüyorduk
        
    • güldük
        
    • gülerdik
        
    • güleriz
        
    • gülüp
        
    • güleceğiz
        
    • gülmek
        
    • gülelim
        
    • gülüyor
        
    • gülebiliriz
        
    • gülmemiz
        
    • gülmeye
        
    • gülerken
        
    Hepimiz, yiyoruz, konuşuyoruz, içiyoruz, gülüyoruz, giyiniyoruz. Open Subtitles نحن جميعاً نأكل , نتحدث , نشرب نضحك , نرتدى الملابس
    Hepimiz, yiyoruz, konuşuyoruz, içiyoruz, gülüyoruz, giyiniyoruz. Open Subtitles نحن جميعاً نأكل , نتحدث , نشرب نضحك , نرتدى الملابس
    # Şanslıyız ki bize her şeyi olumlu # # gösterebilecek # # Güldüren ve ağlatan adam var # Open Subtitles ♪من حسن الحظ أن هناك رجل يمكنه القيام بإيجابية ♪ ♪ بكل تلك الأمور التي تجعلنا ♪ نضحك و نبكي
    Birşey olduğu yok. Sadece biraz gülüyorduk. Komşu kaynaşması. Open Subtitles لا شىء, كنا نضحك قليلاً انها غلطات الجيران
    Biz... bugün deli gibi güldük! Gülmekten öldüm! Open Subtitles لقد كنا نضحك اليوم مثل المجنون لقد كدت اموت من الضحك
    - Eskiden beri biz, küçük şeyler hakkında gülerdik ve ağlardık, ben sizi sevdim. Open Subtitles منذ ان كنا نضحك ونبكي على الاشياء البسيطة احببتك
    Ancak hayal ettiğimiz senaryo birdenbire tamamen beklenmeyen bir şeye dönüşünce güleriz. TED لكن عندما ينقلب هذا السيناريو فجأة الى شيء غير متوقع بالمرة نضحك.
    Mutlu bir tanrının tasasız evlatları gibi birlikte şarkı söyleyeceğiz, birlikte gülüp, birlikte sevineceğiz. Open Subtitles نحن سنغني معا نضحك معا، نفرح معا مثل الأطفال السعيدة من سعادة الله
    Bir gün arkamıza bakacağız ve bunların hepsine güleceğiz. Open Subtitles ذات يوم سننظر للخلف على كل هذا وسوف نضحك
    Sizden korkmuyoruz! Size gülüyoruz! Anladınız mı? Open Subtitles نحن لسنا خائفين منك بل نضحك عليكِ سمعتينا نضحك , أخرجى أخرجى
    Karşılıklı esprilere gülüyoruz, birbirimize komik lakaplar takıyoruz.... Open Subtitles نحن نضحك علي مزحات بعضنا البعض و لدينا أسماء رمزيه لطيفه لـ بعضنا البعض
    Sorun değil, buna gülüyoruz canım. Open Subtitles ,ولابأس بذلك يمكننا أن نضحك على ذلك الآن عزيزتي
    # Şansımıza ki bizi biz yapan şeyleri olumlu gösterebilen bizi Güldüren ve ağlatan bir adam var. # Open Subtitles ♪من حسن الحظ ان هناك رجل يستطيع بإيجابية ان يفعل ♪ ♪ كل الأشياء التي تجعلنا ♪ ♪نضحك ونبكي♪
    Bizi Güldüren çeşit çeşit "ay!" anları vardır ve yalnızca 40'ı bilinçli olarak işlenirken 11 milyon bilgi parçasının üstesinden gelen bir beyinde gerçekleşen şey budur. TED هذه لحظات مثيرة للدهشة وتجعلنا نضحك ونقهقه، وهذا ما يحدث في العقل والذي يستطيع أن يتعامل مع 11 مليون معلومة واردة مع فقط 40 تُعالج بإدراك.
    Morgan, Chuck'ın sosisçi sevgilisinden ayrıldıktan sonra, mezecinin de Chuck'tan ayrılmasına gülüyorduk. Open Subtitles مورغان ، كنا نضحك على تشك تركته فتاة محل السندويتشات بعد ان ترك فتاة النقانق.
    Geçen gece Ann'le birlikte o günü hatırlayıp güldük. Open Subtitles لقد كنت و " آن " نضحك فى تلك الليلة عن الوقت الذى كان فيه " مارتن"
    Dağdaki o şifalı otların para ettiğini öğrenmeden önce, fakirdik fakat sürekli gülerdik. Open Subtitles في الماضي وقبل أن أعلم بأن هذه الأعشاب الطبية التي على الجبل تقدر بثروة هائلة على الرغم من كوننا فقراء كنا دائماً نضحك
    Hayattaki bir çok şeye, hem komik olduklarından güleriz, hem de doğru olduklarından güleriz. Open Subtitles نضحك لأنها مسلية و نضحك لأنها تعبر عن الواقع
    Bak, neden gülüp geçmiyoruz? Ne? Open Subtitles دعنا نضحك معا ، يمكنك تبكى بمفردك و لكن ليس الضحك
    Bundan bir yıl sonra buraya gelip ne kadar korktuğumuzu söyleyip güleceğiz. Open Subtitles سوف نجتمع و نضحك حول كيف كنا خائفين كلانا معاً
    Babamın yaptığı o ergenlik esprilerine gülmek zorunda kalırdık. Open Subtitles ماذا عن كل الوقت الذي نضحك فيه عن نكات أبي المراهقة الفضيعة؟
    Gidip onların yüzlerine gülelim. Bu iyi gelecektir. Open Subtitles لنذهب و نضحك في وجوههن سوف يشعرك هذا بشعور مذهل
    İnsanlarla güldüğümüzde aslında çok nadir şakalara gülüyor oluruz. TED و حينما نشارك الناس الضحك، ففي الواقع قليلا ما نضحك بسبب النكات.
    Şu anda buna gülebiliriz, çünkü iyi durumdayız. Open Subtitles نستطيع أن نضحك على ما حدث الآن نحن بخير كما تعلم
    Kabul edilmek için, gülmemiz gerek. Bu beni güldürür! Open Subtitles لكي بتم قبولنا يجب أن نضحك ذلك مضحك حقاً
    Birden gülmeye başladık ve çocukluğumuzdan beri görmediğimiz o eski salıncağa doğru koştuk. Open Subtitles فجأة بدأنا نضحك وجرينا نحو الأرجوحة القديمة التي لم نرها منذ كنا أطفالا
    Hazır bir şeylere gülerken komik bir şey daha anlatayım. Open Subtitles و بينما بينما نضحك بشأن الأمور إن هذا مضحك أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more