Ama bazen çocuklarımızın düzgün yetiştiğinden emin olmak için zor şeyler yapmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | لكنّنا نضطرّ أحياناً للقيام بأمور قاسية لضمان تربية أولادنا بطريقة سليمة |
Eğer bu röportaj konusunda ileri gidersen, arkadaşım ve ben, kişisel hayatınızı kişisellikten biraz biraz ortaya çıkartmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا إستمرّيتَ في هذه المُقابلة أنا وزُملائي، رُبّما نضطرّ أن نجعل حياتك الخاصّة أقلّ خصوصيّة. |
Bazen... Sevdiklerimizi korumak için yalan söylemek zorunda kalırız, değil mi? | Open Subtitles | نضطرّ أحياناً للكذب لنحمي مَن نحبّ. |
Sadece, polis çağırmaya gerek kalmayacağını umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتمنـّى أن لا نضطرّ إلى الإتصال بالشرطة |
Sadece polis çağırmaya gerek kalmayacağını umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتمنـّى أن لا نضطرّ إلى الإتصال بالشرطة |
Fakat şu veya bu şekilde kanamayı kontrol altına alamazsak neşter kullanmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} ... إن لم نتمكّن من إيقاف النزيف بوسائل أخرى فقد نضطرّ للجراحة و نقطع الوعاء الدمويّ |
Hayır, çünkü buna gerek kalmayacağını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلّا، لأنّي وإيّاك نعلم أنّنا لن نضطرّ لهذا. |