"نظارات شمسية" - Translation from Arabic to Turkish

    • güneş gözlüğü
        
    • güneş gözlükleri
        
    • güneş gözlüklü
        
    • güneş gözlüğünü
        
    Ayakkabı giyiyoruz, şapka, eldiven, Skullcaps, güneş gözlüğü ve hazırız. Open Subtitles . إني أرتدي أحذية، قبعات، قفازات،طاقيات، نظارات شمسية ونكون مستعدون.
    güneş gözlüğü ve şapka takıp arabayı 2 blok öteye park etmiştim. Open Subtitles مرتدياً نظارات شمسية و قبعة و قد ركنت السيارة على بعد شارعين
    Ya da sen evde güneş gözlüğü ve kapüşon takmış, en uygun şarkıya yeni bir koreografi oluşturuyorsundur. TED أو أنتِ في بيتك ترتدين نظارات شمسية وقميصاً ثقيلاً ذو القبعة، تبتكرين رقصةً جديدة للقطعة الموسيقية المناسبة.
    Elbiseleri, tahtaları, kol saatleri, güneş gözlükleri hep bedava. Open Subtitles أنها تحصل على ملابس مجّانية وألواح، ساعات، نظارات شمسية
    Her zaman siyahlar içerisinde. Her zaman güneş gözlüklü. Ve her zaman bandanalı. Open Subtitles دائما يرتدي الأسود, نظارات شمسية و منديل فوق رأسه.
    Neden güneş gözlüğü taktığımı merak ediyorsunuzdur, Bunun tek cevabı cazibe hakkında konuşmak için burada olmam. TED قد تتسائلون لما ذا أرتدي نظارات شمسية وأحد الأجوبة هو لأنني هنا لأتحدث عن الإبهار
    Belli bir uzaklıktan izliyorduk ve güneş gözlüğü giymek zorundaydık. Open Subtitles كنا نشاهد عن بعد فقط وكان يجب علينا إرتداء نظارات شمسية
    Gecenin bu saatinde bir kadın niye güneş gözlüğü taksın ki? Open Subtitles المرأة ترتدي نظارات شمسية في الليل,لثلاث اسباب؟
    Büyük güneş gözlüğü, stres topu... bisiklet kornası... levrek... fare tuzağı... lastik tavuk... Open Subtitles نظارات شمسية كبيرة جداً قرن دراجة نوع من السمك الضعيف دبوس بولنج
    Gözlerini güneş gözlüğü, kollarını saat şirketleri. Open Subtitles ، عينيك إلى شركة نظارات شمسية ، ساعدك إلى شركة ساعات
    Gece ve güneş gözlüğü.Yüzünü benden saklamaya çalışıyor gibiydi. Open Subtitles نظارات شمسية في الليل كأنه يحاول اخفاء وجهه عني
    Deri ceket giyiyor ve güneş gözlüğü takıyordu, polislerin kullandığı aynalı modellerden. Open Subtitles الوغد كان يرتدي سترة جلدية و يضع نظارات شمسية تعكس الضوء كالمرايا تعرفون كالتي يرتديها الشرطة لكن الظلام كان قد حل
    Fötr şapka ve renkli lensler, güneş gözlüğü, her seferinde belirsizleştirdiği yer-- Open Subtitles لكن الآن هناك طابع قبعة حفلات و عدسات لاصقة ملونة نظارات شمسية في كل مرة يخفي هل انت جاهزة غارسيا؟
    Bu sanki güneş gözlüğü çalıp yakalanan zengin çocuk gibi. Open Subtitles ـ أظنها أرادتك منك أن تجدي ذلك ـ الأمر مثل الطفل الغني الذي يسرق نظارات شمسية ويُقبَض عليه
    Çekirdek, güneş gözlüğü ve prezervatif aldı. Open Subtitles إشترى بذور عباد الشمس، نظارات شمسية وواقيات جنسية.
    Ve burası da abartılmış bir güneş gözlüğü kulübesinden başka bir şey de değil. Open Subtitles وهذه ليست عيادة بل هو كوخ نظارات شمسية راقي
    Elimizde kızınızın bir güneş gözlüğü çaldığına dair kamera görüntüleri var. Open Subtitles تظهر ابنتك في فيديو مسجل لدينا وهي تسرق نظارات شمسية
    Ayrıca motosikletçi yeleği giyen biri vardı. Çok züppeydi, güneş gözlüğü takmıştı. Open Subtitles وكان معهم شاب يرتدي سترة راكبي الدراجات النارية متكبر جدا وكان يرتدي نظارات شمسية
    O çirkin güneş gözlükleri olan koca bir zorba sadece. Open Subtitles إنه لا يمثل سوى متنمر بالغ النضج مرتدياً نظارات شمسية قبيحة
    Başlanacak apaçık yer siz olacaksınız gümüş renkli bir takım içinde, güneş gözlükleri ve tekerlekli patenlerle birlikte Open Subtitles المكان الذي يجب أن نبدأ منه هو أنت في بزة فضية و نظارات شمسية و أحذية تزلج
    Becky'nin arkadaşları, güneş gözlüklü bir adamla konuştuğunu söylüyor. Open Subtitles صديقة بيكي قالت انها رأتها تتحدث مع شاب يرتدي نظارات شمسية
    Neden Frank, Charlie'ye güneş gözlüğünü vermişti? Open Subtitles هل أعطى (فرانك) نظارات شمسية لـ(تشارلي)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more