Zaten gergin olan sinir sistemim, iyice stres hormonu salgılar oldu. | Open Subtitles | نظامي الضغط الالي اشتغل وبدا باطلاق الانذار |
Protokol sistemimi terk etmekte. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا العقار 563 أخيراً خرج من نظامي العصبي |
Gelecek birkaç ay için yaptığım renkli kodlama sistemime bayılırdın. | Open Subtitles | نظامي للترميز بالألوان كي أتجاوز الأشهر القليلة المقبلة سوف يُدهشكِ. |
"Kuzeylilerin kaybedeceğini anlayan Düzenli asker... | Open Subtitles | جندي نظامي من جيش العدو بعد تحققه مِن أن جيشه سوف يُهْزَمْ |
Ülkenizin beklemeyi göze alamayacağını anlamanız için sistemimin yeteneklerini size göstermek istiyorum. | Open Subtitles | ربما برهان بإمكانيات نظامي سيتكفل بإقناعك أن بلدك لا يمكنها تحمل الانتظار |
Bu, her şeyi sistemimden atmam için bir şans olmalıydı. | Open Subtitles | كان يفترض بهذا أن تكون فرصتي لأزيل الأمر وأستعيد نظامي |
Kısacası bu bir sistem karışıklığı ve bu sistem karışıklığı ölümcül gibi görünüyor... | Open Subtitles | كلما إنفصلت إنتاجية المال عن إنتاج أي شيء آخر. إذن فهو خلل نظامي |
Çünkü hayatın Normal hayat akışı içinde üretim ve ölüm var olduğu halde.., bunlar benim sistemimde yer almıyor. | Open Subtitles | لأنّ عمليّة دورة الحياة الأساسيّة من التكاثر والموت ليست موجودة في نظامي. |
Belletici sistemim yolda bıraktı beni. Ne dememi istiyorsun? | Open Subtitles | نظامي الذاكري خذلني، ماذا تريدينني أن أفعل؟ |
Bunlara rağmen güvenlik sistemim Mardi Gras gibi yanıp sönüyordu. | Open Subtitles | ومع ذلك نظامي الأمني كله يضيء كالكرنيفال |
Benim kutum. İkincisi, benim sistemim kusursuzdur ve benim şifreleme sistemim asla bilgi kaçırmaz. | Open Subtitles | ثانياً، نظامي لا تشوبه شائبة وتشفيري منيع بشكل ممتاز |
Ama umuyorum ki bu perhiz vücut sistemimi yenilememe yetsin. | Open Subtitles | لذا أنا آمل أن الصوم سوف يكون كافياً لإعادة لتجديد نظامي |
O yeni sistemi kullanmaya başlarsa kaymağını yediğim eski sistemimi kullanamayacağım demektir. | Open Subtitles | إذا بدأ بإستخدام نظام جديد، لن يكون بإمكاني إستخدام نظامي القديم أين أختلس بعض الأشياء من القمة. |
sistemimi nasıl yeniden başlatacağını bilen bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ الوحيدة التي تعلم كيفية إعادة تشغيل نظامي |
sistemime sanal model kuruyorum. | Open Subtitles | لقد أعددت نموذج غير حقيقي يطابق نموذج نظامي |
Birilerinin alt ağ üzerinden sistemime girip, bir şeyler yerleştirmesiyle. | Open Subtitles | احدهم تسلل إلى نظامي من خلال شفرة معينة، أو زرع شيئاً ما |
Her ay Düzenli olarak iki kere sarhoşluktan köreldiğim için çok ucuza çalışan bir ahçıyımdır. | Open Subtitles | نظامي أن أكون سكران أعمي مرتين بالشهر لذلك أنا طباخ رخيص جدا جدا |
Düzenli olarak kullandığım başka bir telekız aracılığıyla tanıştım. | Open Subtitles | واحدة استخدمتها بشكل نظامي بعض الأحيان هؤلاء الفتيات من المؤسسات الرفيعة المستوى |
Pekâlâ, belli ki hiçbiriniz sistemimin nasıl yürüdüğünü anlayamadınız. | Open Subtitles | حسناً , بشكل واظح لا أحد منكم لا يملك اي فكرة كيف يعمل نظامي |
Bunu binlerce kez zihnimde düşündüğüm için sistemimin işe yarayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن نظامي سينجح لأنني راجعته ألف مره في رأسي |
Gördünüz mü, işte bu yüzden kimse sistemimden çıkmamalı. | Open Subtitles | شاهدْ، لهذا لا أحد يجب أن يخرج من نظامي |
Çünkü 2 partili sistem, çalışan kesimin ihtiyaçlarını ihmal etmektedir. | Open Subtitles | لأن نظامي الحزبين تجاهلا احتياجات الطبقة العاملة الفقيرة، هذا هو السبب |
Ağız topunun ne olduğunu biliyorum. Ama sistemimde grafiği yok. | Open Subtitles | أعرف ماذا تكون كمامة كروية، لكن لا أملك الشكل في نظامي. |
Ama göçmenlerin bu ülkeye yasal olarak girebilmeleri için kurallarımız ve kanunlarımız var. | Open Subtitles | لكن لدينا أنظمة وقوانين للمهاجرين الذين يودون دخول هذه البلاد بشكل نظامي |
Ve evrenin bölümlerinin olduğunu keşfediceksiniz ki sistemli şekilde mahrum bırakılıyorsunuz. | TED | وستكتشفون أن هناك أنحاء من هذا العالم هي معزولة بشكل نظامي. |
Ben sadece gruptaki Normal çocuğum. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد الرجلُ في المجموعةِ التي نظامي. |
Mezarlık nöbetinden nefret ediyorum. bünyemi altüst ediyor. | Open Subtitles | ما أكرهه في مناوبة المقابر أنها تفسد نظامي. |
Hayatta kalma sistemik (tüm vücut) ve pulmoner (akciğer ile ilgili) kan arasındaki iletişime bağlı. | TED | يعتمد البقاء على قيد الحياة على التواصل بين ما هو نظامي والدم الرئوي. |