Nişanlınız, bir adamı gelecekte insanoğluna savaş açacak bir bilgisayar sistemi yapacağına inandığı için öldürdü. | Open Subtitles | قامت خطيبتكَ بقتل رجل لأنها كانت تظن بأنه في المستقبل سيقوم باختراع نظام حاسوب سيعلن الحرب على العالم |
Bu polisin bilgisayar sistemi. Sizde olmamalı! | Open Subtitles | هذا نظام حاسوب الشرطة، لا يجب عليك إمتلاك هذ! |
Angela'nın bir milyon dolarlık bilgisayar sistemi var. | Open Subtitles | لدى (أنجيلا) نظام حاسوب قيمته تفوق المليون دولار. |
Tehdit e-postaları normal bir sorun ama teknik ekibimiz kliniğin bilgisayar sistemini kontrol ettiler ve hacklendiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | رسائل التهديد، كانت شيئًا عاديًّا ولكن فنيِّينا فحصوا نظام حاسوب العيادة ووجدوا أنّه تم اختراقه |
Bir ay önce, üniversitenin bilgisayar sistemini kırmış. | Open Subtitles | قبل شهر لقد إخترق نظام حاسوب الجامعة |
Siz de polisin bilgisayar sistemini hackleyin. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق ستخترقون نظام حاسوب الشرطة |
Karşınızda dünyanın en hızlı bilgisayar sistemi. | Open Subtitles | أَسرعُ نظام حاسوب في العالم |
Eski iş yerimin bilgisayar sistemini hacklemem gerekiyor. | Open Subtitles | علي اختراق نظام حاسوب شركتي القديم |