-Ateşleme devam ediyor. -AG izleme sistemi devreye giriyor. | Open Subtitles | عمليات التتبع بدأت نظام مراقبة وحدات المدفعية بدأت العمل |
Bu bir yüksek frekans yüzey dalga radarlı izleme sistemi. | Open Subtitles | هذا نظام مراقبة رادار موجة اهتزازيّة عالي الذبذبات |
Telefonunda bilgiyi çoktan yeşil olan mobil bir izleme sistemi üzerine programladım. | Open Subtitles | لقد برمجت للتو البيانات على هاتفه إلى نظام مراقبة على الهاتف على الهاتف الأخضر |
Şehirde sadece 4 mağazada varmış ve yalnızda 3'ünde kamera sistemi var. | Open Subtitles | يوجد في 4 محال فقط بالمدينة، منهم ثلاثة لديهم نظام مراقبة. |
İşyeri sahibini kamera sistemi bozuk olduğu için suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنني معاتبة المالك لامتلاكه نظام مراقبة معطل |
Onu bulamıyorum. Kostümündeki izleme cihazını kapatmış. | Open Subtitles | لا يمكنني إيجاده، لقد أطفأ نظام مراقبة البدلة |
Hükümetin günün her saatinde bizi izleyen gizli bir gözetim sistemi var. | Open Subtitles | وهو أن الحكومة تمتلك نظام مراقبة سري يتجسس علينا كل ساعة من كل يوم |
Talep fazlası üretim ve kıtlıktan kaçınmak için bir "Talep/Dağıtım İzleme Sistemi" yaratmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لعمل "نظام مراقبة الطلب / التوزيع" لنتجنب العجز أو الزيادة. |
- Ama izleme sistemi yok. | Open Subtitles | و لكن لا يوجد نظام مراقبة |
Eğer serbest bırakılacaksam, Golden ayrıca elektronik izleme cihazını kurmak için polis departmanından geleceklerini söyledi. | Open Subtitles | يرى ـ (جولدن) ـ أيضاً بأن رئيس إدارة الشرطة سيقوم بزرع نظام مراقبة إلكترونية على المنزل لو تم إطلاح سراحي |
12 Eylül 2001'de karmaşık bir gözetim sistemi yapmak için kod yazmaya başladım. | Open Subtitles | في 12 سبتمبر 2001 بدأت في برمجةِ نظام مراقبة معقد، والتي ستعرف بعدة أسماء مع مرور السنوات، |
Var. Smallville Tıp Merkezi'nde gözetim sistemi var. | Open Subtitles | نعم في مركز سمولفيل الطبي نظام مراقبة |