Dükkanıma geldiğinde onlara, daha önce hiç kimsenin bakmadığı gibi baktın. | Open Subtitles | عندما أتيتِ إلي محلي، نظرتِ إليهم بطريقة لم أرها من قبل. |
- Ama seni öpmeye çalıştığım ilk seferde bana sanki aidsliymişim gibi baktın. Tatlıyım ben. | Open Subtitles | عندما حاولت تقبيلك أول مرة، نظرتِ إليّ وكأنني مرض تناسلي |
İçeriye şöyle bir baktın ve tüm hayatın gözünün önünden geçti. | Open Subtitles | و ربّما نظرتِ إلى المذبح فرأيتِ مستقبلكِ بأكمله و لم يكن مثاليّاً، |
Beni bir daha kontrol etme. Eğer bana bakar ve yandığımı görürsen, bil ki yerde yuvarlanarak sönmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | إن نظرتِ و رأيتِ النار تشبّ بي فاعلمي أنّني أفضّلُ التلوّي فيها |
Bir aynayla bizim kuyumuzdan aşağı bakarsan... geleceği göreceğini söylerler. | Open Subtitles | لو نظرتِ داخل البئر بمرآة، سترين المستقبل هذا ما يُقال |
Gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ? | Open Subtitles | هلا نظرتِ فى عينى وتخبرينى أنكِ تحبينى الآن ؟ |
Etrafınıza bakarsanız, bütün bu siyah kayaların yüzey boyunca uzandığını görürsünüz. | Open Subtitles | إذا نظرتِ حولك، ستجدين كل هذه الأحجار السوداء المرميين على السطح |
Benim gözlerimin içine baktın ve anladığını söyledin. | Open Subtitles | لقد نظرتِ إلى عينيّ وتصرفتِ كما لو أنكِ فهمتِ |
İki ay önce yanıma geldin gözlerimin içine baktın ve "her yolu dene" dedin. | Open Subtitles | منذ شهرين لقد أتيت إلي لقد نظرتِ في عيني و فلت لي أن أفعل كل شيء |
- Evet. - Sen baktın. - Evet, bir kere. | Open Subtitles | ـ لكنكِ نظرتِ إليّ ـ أجل، مرة واحدة و قد كانت غلطة |
Bana doğru baktın. Bu konuştuğumuz anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | نظرتِ صوبـي ، أهـذا يعنـي أنـك تحدثيننـي مجـددا ؟ |
Kutumun içine baktın, değil mi? | Open Subtitles | لقد نظرتِ في صندوقي, أليس كذلك؟ |
Etrafına baktın ve tüm arkadaşlarının evlenmiş olduklarını anladın ve sende kilo vermen gerektiğine karar verdin, bir spor kulübüne yazıldın, gaza geldin ve belki birazda koşu yaptın. | Open Subtitles | نظرتِ حولك فوجدتِ جميع أصدقائك قد ارتبطوا و تزوجوا فقررتِ وقتئذٍ أن تفقدي بعض الوزن فاشتركتِ في نادي صحي، و أدمنته ربما مارستِ الركض قليلاً |
Başka tarafa bakar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | هلا نظرتِ إلى الناحية الأُخرى من فضلِك؟ |
Sue, seninle konuşurken bana bakar mısın? | Open Subtitles | سو، هلا نظرتِ إليّ وأنا أتحدث معكِ؟ |
Şuna bakar mısın? | Open Subtitles | عزيزتي.. هلا نظرتِ لهذا؟ |
Bir aynayla bizim kuyumuzdan aşağı bakarsan... geleceği göreceğini söylerler. | Open Subtitles | لو نظرتِ داخل البئر بمرآة، سترين المستقبل هذا ما يُقال |
Eğer insanların gözlerine bakarsan, o zaman ne giydiğini farkederler. | Open Subtitles | إذا نظرتِ إلى عينيَ الأشخاص لا يلاحظون أبدا ماذا ترتدين |
Farklı bir açıdan ya da çok uzaktan bakarsan belki. | Open Subtitles | لرُبّما نظرتِ إليه من زاوية مختلفة أو من مكان بعيد |
Gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ? | Open Subtitles | هلا نظرتِ فى عينى وتخبرينى أنكِ تحبينى الآن ؟ |
Arkadaşlarınızın yüzlerine dikkatlice bakarsanız... görebilirsiniz... | Open Subtitles | إن نظرتِ جيداً في وجوه صديقاتكِ، سترين ذلك |
Bu odada, o odada baktığın her yerdeler, baktığın her yerde. | Open Subtitles | إنهم فى هذه الغُرفة, وفى تِلك الغُرفة, وأينما نظرتِ, وأينما نظرتِ, |
İçeri ilk girdiğinde ona nasıl baktığını gördüm... | Open Subtitles | لقد رأيت كيف نظرتِ إليه ... عندما خطا أول خطوة في الرقص |
Geceleri gökyüzüne baktığında Samanyolu görünüyor. | Open Subtitles | وفي الليل، إذا نظرتِ للأعلى يمكنكِ رؤية درب التبانة |